Dosya

Tarihten Gelen Bir Kahraman Olarak Rosie the Riveter’in Yüreklendirme Öyküsü: Mühendis Yağmur Deniz

Perçinci Rosie, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan fabrikalarında üretimde yer alan kadın iş gücünü temsilen ortaya çıkmış bir kahramandır.

New York Times çoksatanlarından ve NASA – Story Time From Space seçkisinden Andrea Beaty’in kaleme aldığı Mühendis Yağmur Deniz, yalnızca yeni şeyler icat etmeye hevesli mühendis olmak isteyen bir kız çocuğunun hikâyesi gibi görünse de tarihi bir karakterden ilhamla kurgusu inşa edilmiş bir eserdir. Öne çıkarılmak istenen karakter, kitabın sonunda da “Tarihi Not” şeklinde işaret edildiği üzere, İkinci Dünya Savaşı sırasında üretime katılan kadınları temsilen “Perçinci Rosie”, Rosie the Riveter’dir. Mavi tulumu, kırmızı puantiyeli bandanasıyla, sloganı “Yapabiliriz” olan Rosie, tarihin derinliklerinden çıkıp anlatıda birçok detayda belirerek okuyucuya göz kırpar.

Perçinci Rosie, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan fabrikalarında üretimde yer alan kadın iş gücünü temsilen ortaya çıkmış bir kahramandır. Aslında gerçek bir kişiyi temsil etmemektedir ancak kahramanın resmedilişine 1942’de bir gazetede yayımlanan Naomi Parker Fraley’e ait fotoğraf ilham olmuştur (Fox s.y.). Yüzyıllardır evde oturmaları gerektiği savunulan kadınların, savaş sırasındaki ihtiyaçtan dolayı gemi inşaatı ve uçak montajı gibi işler için fabrikalara alınmaya başlanmaları ve bu konuda bir teşvike ihtiyaç duyulması, Perçinci Rosie kahramanını doğurur. Mavi tulumu, erkeksi duruşu, kırmızı puantiyeli bandanasıyla ve “Yapabiliriz” sloganıyla afiş hâline gelen Perçinci Rosie ile kadınların, erkek işi olarak bilinen güç isteyen fabrika işleri için cesaretlendirilmeleri ve üretimde aktif rol oynamaları sağlanır. Her ne kadar savaş sonrası ihtiyaç olmaktan çıkınca, işten çıkarılmaları sonucu tekrar evlerine dönmeleri gerekse de Perçinci Rosie kampanyası başarıyla ve asıl amacına hizmet ederek günümüze kadar ulaşmış, pek çok kadın hareketine ilham olmuştur. Günümüzdeyse ikonikleşerek feminizmi ve kadının ekonomik özgürlüğünü temsil eden bir imgeye dönüşür.

Mühendis Yağmur Deniz’e gelince, “mühendis” denilince zihinlerde cinsiyet rolü olarak erkeklerin belirdiği bir toplumda, bir kadın karakterin anlatıda aktif rol üstlenmesinin ilk bakışta çocuk okurun dikkatini çekeceğini söylemek mümkün gözüküyor. Zira çocuk özneler 4-5 yaşlarından itibaren cinsiyetlerinin farkına varır ve toplumsal olarak inşa edilen kendi cinsiyetlerine uygun görülmüş faaliyetlere yönelirler (Taştekin 9). Bu anlamda, mühendis olmak isteyen bir kız çocuğunun ve eskiden uçak yapımında çalışmış bir kadının ona ilham olmasıyla yazar Andrea Beaty öncelikle toplumsal cinsiyet normlarından sıyrılmak için okuyucuya anlatıda bir kapı aralar.

Anlatı Yağmur Deniz’in mühendis olmak isteğiyle başlar. Yağmur, sınıfında çekingen, sessiz bir çocukken, yalnız kaldığında çöpten topladıklarıyla icatlar yapan ve bu icatları da yatağının altında saklayan bir kız çocuğudur. Aslında küçükken bu kadar çekingen olmayan Yağmur’u sonrasında çekingen yapan önemli bir detay vardır. Zamanında hayvanat bahçesinde çalışan amcası için yılanları uzak tutan peynir tüplü bir şapka yapmış ama amcasının şapkayı görünce katıla katıla gülmesi Yağmur’u çok incitmiş ve bir daha hayallerinden kimseye söz etmemiştir. Bu noktada anlatıya teyzesi Gül eklemlenir ve Yağmur’a bir umut olur. Gül teyze giyiminden, karakterin aktarımlarına kadar anlatıda Perçinci Rosie’yi temsil eder. Yağmur’un en yaşlı akrabasıdır ve geçmişinden öyküler anlatan, çok eski zamanlarda uçak yapımında bile çalışmış çılgın bir teyzedir.

Metnin devamı Gül Teyze ve Yağmur Deniz arasındaki diyaloglarda ilerler. Gül Teyze uçak yapımında çalışmış olsa da hayatında gerçekleştiremediği tek dileğinin uçmak olduğundan bahseder ve bu istek Yağmur’a yeni icadı için ışık olur. Eski tecrübelerinden sonra yapamayacağını düşünse de Yağmur sabaha bir fikirle uyanır ve gün boyu çalışır. Sonunda bir “Heli-peynir-kopter” icat eder ve hemen denemeye koyulur. İcadını havalandırmayı başarır ancak biraz yükseldikten sonra yere çakılır. Yağmur o sırada Gül Teyzesinin kahkahalarını duyar, tam yeniden ümitsizliğe kapılacağı sırada teyzesi ona sarılır ve “Başardın! Tebrikler! Harika bir denemeydi!” diyerek onu cesaretlendirmek ister (25). Yağmur duyduklarına inanamayıp başaramadığından, icadının işe yaramadığından bahsetse de teyzesi çakılmadan önce uçtuğu için aslında yapması gerekeni yaptığına dikkatini çeker. Bununla da kalmaz, başarısızlığının aslında bir başarı olduğunu, bir yenisi için çalışmaya başlamasını söyler ve ona bir defter verir. Bu sayfada resimli kitapların çocuk yazınına sağladığı görsel imkânlardan faydalanılarak arka planda defterin içi de okuyucuya sunulmuştur, içeriğinde yine başarılı kadınların isimleri, yapmış oldukları icatların çizimleri, tarihleriyle beraber not edilmiş olarak yer alır (26). Bu teşvik ve motivasyondan sonra, Yağmur ve Gül teyze akşama kadar beraber çalışırlar. Gül teyze başındaki kırmızı puantiyeli bandanasını Yağmur’un saçına bağlar ve Yağmur başarılı bir mühendis olma hayaliyle uyumaya gider. Burada okur olarak kitabın sonlandığını düşünürken aslında başladığı yere geri döneriz, Yağmur’un sınıfına ve tabii bazı farklarla. Sınıftaki bütün çocuklar icatlar yapmışlardır, anlatıda başarısızlıklarına gülüp pes etmedikleri aktarılır ve Yağmur’un çekingenliğinden eser kalmamıştır. Tüm çocuk karakterler kocaman gülen yüzlerle ve değişik icatlarıyla resmedilmişlerdir. Teyzesinin desteğinin sonucu olarak da Yağmur sayfanın üst köşesinde elleri havada bir şekilde kırmızı bandanasıyla gururla gülümsemektedir.

Yine metin özelinde okur olarak dikkat çekmek istediğim bir diğer nokta da metnin Yağmur Deniz’in herkes için değişik icatlar yapmasına, hevesinin kırılmasına, yüreklendirilmesine ve yeniden hayaller kurmaya başlamasına şahit olmamızı sağlayan yapısıdır. Anlatıda Yağmur’un doğrudan bir başarı elde etmesi yerine kötü deneyimlerine de yer verilmesi okuyucuya, her zaman her şeyin yolunda gitmeyebileceğini, pratiklerin hayal ettiğimiz kadar mükemmel sonuçlanmayacağını hatırlatır. Bu noktada yazarın şu cümlesi verilmek istenen mesajı özetler niteliktedir: “Hayatta başarısızlıklar da olabilirdi ama bu onlardan değildi. En büyük başarısızlık, vazgeçmekti” (27). Dolayısıyla, ne olursa olsun ümitsizliğe kapılmamak gerektiği çocuk okura aktarılırken farklı bir bakış sunulması yetişkin okura da âdeta ışık tutar. Gül teyzenin “İlk başarısızlığın harika bir başarıydı aslında (27)!” sözünden, başarısızlıkların aslında gelecek başarılar için bir adım olduğunu çıkarmak ve yetişkin okurun başarısız olduğunu düşünen çocuk özneyle nasıl iletişim kurabileceğini fark etmek mümkün.

Gül teyzeden Yağmur’a aktarılan bir diğer şey ise nesnel bir simge olan kırmızı bandana! Tüm tavsiyeler ve cesaretlendirmelerden sonra teyzesinin anlatı sonunda Yağmur’a kendi bandanasını takması âdeta ona el vermesi şeklide yorumlanabilir. Bu noktada, Andrea Beaty’nin, iki kadın arasındaki tüm aktarımları ve yüreklendirme serüvenini bu noktada ustalıkla nihayete kavuşturmuş olduğu söylenebilir. Nitekim, bandananın yer değiştirmesi, aktarımların somut bir örneği olarak sayfanın çizimlerinde de yer alır. Eserin sonunda artık Yağmur bandanalıdır ve kendine güvenen gururlu bir ifadeyle hiçbir soru işareti bırakmadan okurları selamlar.

Sonuç olarak, eserin konusu ve genel hatları ele alındığında, mühendis olma hayalleri kuran ana karakterin bir kız çocuğu olması ve amcası değil de teyzesi tarafından yüreklendiriliyor olması, çocukları kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolleri okumalarına maruz bırakmadığı için kıymetlidir. Bunun yanı sıra Perçinci Rosie’nin sloganının “We can do it!” yani “Yapabiliriz!” olduğu göz önünde bulundurulunca kitabın hikâyesi için bir slogan üzerine kuruludur demek de yanlış olmaz çünkü yazar hikâye boyunca okuyucunun dilerse yapabileceğine olan inancını körükler. Bu yüreklendirme öyküsü, tarihî bir karakterden bahsederken, tarihin detaylarına girmeyerek ve çocukların anlayacağı bir üslupla yazılması açısından çok güzel örnek teşkil ediyor. Okul öncesi çocuk kitaplarında en az metin içeriği kadar görselliğin de önemli olduğu bilinen bir gerçek. David Roberts tarafından resmedilen Mühendis Yağmur Deniz bu konuda da çocukların dikkatini çekmeyi başarıyor. Yağmur’un giyiminde mavi ve kırmızı renklerin kullanılması, icatlarının eğlenceli çizimleri, karakterlerin temsili, Gül teyzenin tulumu andıran mavi tunik pantolonu ve kırmızı puantiyeli bandanasına kadar her bir detay okuru kitaba ve söz konusu karakterlere bağlıyor. Üstelik kitabın başında ve sonunda çizim defteri sayfası şeklinde kareli ikişer yaprak boş bırakılmış, niyetine dair bir detay belirtilmemiş olsa da içindeki çizim sayfalarıyla aynı tasarımda olması çizim yapılması için ayrıldığı izlenimini veriyor ve kitap bu noktada çocuklar için daha eğlenceli bir hâl alıyor. Tüm bu detaylarla bakıldığında, toplumsal cinsiyet normlarından sıyrılması, umut vermesi ve eğlenceli çizimleriyle Mühendis Yağmur Deniz, içinde bir şeyler üretme hevesi olan kız çocuklarına öncü ve tabii bütün çocuklara ilham olacak nitelikte, bittiği yerde anlatının başlangıcına göz kırpan postmodernist oyunsu metinlere de göz kırpan edebi bir metin.

 

Kaynakça

Beaty, Andrea. Mühendis Yağmur Deniz. Ed. Emirhan Aydın. İstanbul: Uçan Fil Yayınları, 2021.

Cokely, Carrie L. “Rosie the Riveter.” Britannica, 2016, https://www.britannica.com/topic/Rosie-the-

Riveter/additional-info#history.

Fox, Margalit. “Naomi Parker Fraley, the Real Rosie the Riveter, Dies at 96.” The New York Times, 22 Ocak 2018,

https://www.nytimes.com/2018/01/22/obituaries/naomi-parker-fraley-the-real-rosie-the-riveter-dies-at-96.html.

Omay, Umut. “Yedek İş Gücü Ordusu Olarak Kadınlar.” Çalışma Ve Toplum Ekonomi Ve Hukuk Dergisi, vol. 30,

Mart 2011, https://calismatoplum.org/makale/yedek-isgucu-ordusu-olarak-kadinlar.

Özmeriç Taştekin, Gizem. “ İlkokul Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet Temsilleri: Nicel Bir İçerik

Çözümlemesi.” T.C. İstanbul Üniversitesi, 2019.

Smith, Barrett. “Rosie the Riveter.” COMMONLIT, 2017, https://www.commonlit.org/texts/rosie-the-riveter.