Soruşturma

Zeynep Uysal: "Bugün çocuklar ve gençler için çok zengin bir edebiyat var"

70'lerin sonunda geçti çocukluğum. O zamanlar Milliyet Çocuk Dergisi, klasikleri çizgi roman olarak yayımlıyordu, büyük heyecanla her hafta bu seriyi takip ederdim.

"Bugün çocuklar ve gençler için çok zengin bir edebiyat var. Klasiklerin yanı sıra çağdaş öykü ve romanlarla her yaşa seslenebilen, çok çeşitli bakış açılarıyla hayatı anlatan, çocukların bilmedikleri, görmedikleri dünyalarla ve duygularla tanışmasını sağlayan bir edebiyat. Edebiyat her yaştan insanın hayatla kurduğu ilişkiyi nasıl güçlendirip gerçek kılıyorsa çocuk edebiyatı da çocukların dünyasını zenginleştiriyor; hele bugün sosyal medyanın, sanal ortamın gücüne rağmen küçük yaşta kitapların dünyasına girebilen çocukların iletişim becerisinin güçleneceğine, insanı anlama kapasitesinin artacağına hiç şüphe yok."

Bize çocukken okuduğunuz ve etkilendiğiniz beş kitabı söyleyebilir misiniz? Bu kitapların size nasıl bir tesiri olduğunu ve çocukluğunuza dair nasıl bir hatıra bıraktığını merak ediyoruz. Buradan yola çıkarak çocukluğa ve çocukluğun sosyal anlamda kurulumuna dair bize neler söyleyebilirsiniz?

70'lerin sonunda geçti çocukluğum. O zamanlar Milliyet Çocuk Dergisi, klasikleri çizgi roman olarak yayımlıyordu, büyük heyecanla her hafta bu seriyi takip ederdim. Ama asıl yanlış hatırlamıyorsam Altın Kitaplar'dan çıkan iki romandan çok etkilenmiş ve birkaç defa okumuştum. Demiryolu Çocukları ve Pal Sokağı Çocukları. Daha sonra çocuklarım da bu romanları okudu. İkisinin de ortak özelliği çocukların var olma mücadelesini ve dayanışmalarını işlemesiydi. Okuduğum dönemde karakterlerin mücadeleci ruhları ve çocuklar arasındaki dostluğun beni etkilediğini hatırlıyorum. Bugün baktığımda çocukların hayal aleminde yarattığı dünyaların, oyunla kurdukları ilişkinin onları nasıl biçimlendirip büyüttüğünü anlatan öyküler olduğunu görüyorum bu kitapların. Yine bunlara bazı bakımlardan benzeyen ama bu kez esasen kadınlar arasında geçen ve onların dayanışmasını anlatan Küçük Kadınlar da sevdiğim bir romandı. Baş kadın karakterin farklılığı, dönemin toplumsal cinsiyet rollerine aykırı duruşu beni etkilemişti. İsyankar tavırlarıyla Jane Eyre ve Çalıkuşu karakterleri de ilk gençliğimin unutulmazları arasında yer aldı. Bugün toplumsal cinsiyet eşitliği açısından baktığımızda bu iki romana da gayet eleştirel yaklaşabilir ve isyankar kadınların, aslında deyim yerindeyse nasıl evcilleştirildiğinin anlatıldığını söyleyebiliriz. Ama yine de yazıldıkları dönemde ikisi de güçlü ve ayakta durmayı başarmış kadın karakterler yaratmışlardır, elbette sürükleyici aşk hikayeleri eşliğinde. 

Bugün çocuklar ve gençler için çok zengin bir edebiyat var. Klasiklerin yanı sıra çağdaş öykü ve romanlarla her yaşa seslenebilen, çok çeşitli bakış açılarıyla hayatı anlatan, çocukların bilmedikleri, görmedikleri dünyalarla ve duygularla tanışmasını sağlayan bir edebiyat. Edebiyat her yaştan insanın hayatla kurduğu ilişkiyi nasıl güçlendirip gerçek kılıyorsa çocuk edebiyatı da çocukların dünyasını zenginleştiriyor; hele bugün sosyal medyanın, sanal ortamın gücüne rağmen küçük yaşta kitapların dünyasına girebilen çocukların iletişim becerisinin güçleneceğine, insanı anlama kapasitesinin artacağına hiç şüphe yok. Öte yandan bugün çocukluk kategorisi içinde belli bir farkındalıkla kurulan kurmaca dünyalar çocuklara hem kendi çocukluklarını yaşarken karşılaşabilecekleri sorun, kaygı ve duygularla baş etme yollarını gösteriyor hem de ideal bir toplumun parçası olan bireylerin değerlerini, vicdanını işaret ederek daha eğitsel bir sorumluluk da üstleniyorlar.