Dosya

Ms. Marvel & American Born Chinese Eserlerinde Amerikalı Göçmen Gençlerin Kimlik Sorunları

G. Willow Wilson’ın Ms. Marvel çizgi roman serisi ve Gene Luen Yang’ın American Born Chinese grafik romanı bugünün Amerikan göçmen gençlerinin yüzleştiği kimlik sorunlarını işler.

G. Willow Wilson’ın Ms. Marvel çizgi roman serisi ve Gene Luen Yang’ın American Born Chinese grafik romanı bugünün Amerikan göçmen gençlerinin yüzleştiği kimlik sorunlarını işler. Ms. Marvel Pakistanlı-Amerikalı Müslüman bir genç olan Kamala’nın kendi güçlerini keşfetmesi, baş düşmanın yanı sıra ergenlik problemleriyle de savaşmasını konu almaktadır. American Born Chinese ise içe içe geçmiş üç hikâye içinde Çinli-Amerikan genç Jin Wang’a ve onun kendisini arayışına odaklanır. Anlatılar fantastik kurgular olsa da Amerikalı göçmen gençlerin çoğunluğunu ilgilendiren gerçek bir probleme dayanır. Bu yazıda Ms. Marvel ve American Born Chinese romanı “21. yüzyıldaki Amerikalı göçmen gençlerin kimlik sorunsalını nasıl işliyor ve ne kadar gerçekçi bir şekilde yansıtıyor?” sorusu etnik kimlik teorileri bağlamında cevaplanmaya çalışılacaktır.

 

Bağlamsal Okumalar

Erikson’a göre gençlik çağı, kişinin ego kimliğini oluşturmaya başladığı önemli bir aşamadır (Akt. Harris 776). Göçmen gençler meselesindeyse farklı etnik kimlikler kareye dahil olur. Gençler, ailenin etnik kökeniyle beraber baskın kültürün etniğine de maruz kalarak büyür. Böylece, farklı sosyal bağlamlar içinde, arzu edilir bir kimliğe dair farklı tanımlarla karşılaşırlar (Akt. Elham ve Greenfeld 2). Gençler genellikle ebeveynlerinden daha hazır bir şekilde baskın kültüre uyum sağlarlar. Bunun sonucunda jenerasyonlar arasında bir değerler açığı oluşur ki bu da gencin ebeveynlerinin beklentilerini karşılamasını zorlaştırır (Akt. Bagheri ve Greenfeld 3). Baskın kültüre uyum sağlamak daha cazip görünse de bu, gencin baskın kültürün beklentilerini karşıladığı anlamına gelmez. Etnik karakteristikleri baskın kültüre tamamen aidiyet hissetmelerinde engel oluşturur (Akt. Elham ve Greenfeld 4). Ne ona ne buna ait olamama durumu, gençleri geliştirdikleri farklı kişilikler arasında sıkışmış halde bırakır.

McLatchie göçmen gençlerin yaşadığı kimlik bunalımının dört mümkün sonucunu bütünleşme (integration), benzeşme (assimilation), dışlanma (marginalization) ve ayrışma (seperation) olarak açıklar. Bu seçenekler arasında bütünleşme, iki bağlama da barışçıl ve dengeli bir uyum hedeflediğinden en sağlıklısı gibi görünmektedir. İdeal kabul edilse de bu yürümesi en zor yoldur, çünkü genç kendisini kültürlerin arasında, iki tarafın beklentilerini de karşılar şekilde hassasça konumlandırmakla beraber kendi yeriyle ilgili de tatminiyete ulaşmalıdır. Benzeşme ise, baskın kültürün orijinal kültüre tercih edilmesidir, çünkü onlara göre baskın kültür “üst sınıf” demektir (Bagheri ve Greenfeld 5). Bu durumda, kendi etnik kimliğini aşağılama hâli “kendi etniğinden nefret etmeye” sebep olabilir (Akt. Elham ve Greenfeld 5). Ayrışma durumu ise tam zıttıdır: Gençler, Berger tarafından yapılan bir çalışmaya göre kendi etniğini övüp baskın kültürü aşağılar (Akt. Elham ve Greenfeld 5-6). Son olarak ise dışlanma, gencin kendisini nereye koyacağını, hangi değerleri kucaklayacağını bilemediği bir yalnızlık hâlidir (Akt. Elham ve Greenfeld 5).

Bahsedilen eserler de 21. yüzyıldaki Amerikalı göçmen gençlerin kimlik problemlerini, benzeşmeyi ve sonuçlarını gösterip bütünleşmenin en iyi çözüm olduğunu vurgulayarak benzer aşamalarda ve metaforik bir şekilde işlemektedir.

Marvel çizgi roman serisi olan Ms. Marvel, G. Willow Wilson tarafından yazılmış, Adrian Alphona ve Ian Herring tarafından çizilmiş olup 2014 yılında yayınlanmıştır. Seri, henüz 10 volümden oluşup toplamda 36 sayı içermektedir (Ms. Marvel (Kamala Khan)). Bu araştırmada 5 sayı içeren 1. Volüm Ms Marvel: No Normal incelenecektir. Anlatının baş kahraman, Kamala Khan, Jersey City, New Jersey’de yaşayan Pakistan asıllı Amerikalı bir genç kızdır. “No normal” Kamala’nın kendi biçim değiştirme güçlerini keşfetmesi ve ilk görevine atılmasıyla ilintilidir. Ailesinin ve toplumun farklı beklentileri Kamala’yı iki taraf arasında zor durumda bıraktığı için anlatı “Kim olmalıyım?” sorusunu merkeze alarak kurgulanmıştır.

2006’da yayınlanan American Born Chinese ise Gene Luen Yang tarafından yazılıp çizilen ve Lark Pien tarafından renklendirilen bir grafik romandır. Roman, gerçek kimliğin arayışına odaklanan, iç içe geçmiş üç hikâyeden oluşur. İlk hikâye, bir maymun olduğu için yemek partisine katılmasına izin verilmeyen Maymun Kral’ın tanrılara meydan okuması hakkındadır. İkindi hikâyede Çinli-Amerikalı genç Jin Wang’ın Wei Chen Sun ile arkadaşlığı ve sevdiği kız için “uygun” olma sıkıntısı konu edilir. Son hikâyede Danny adlı gencin, onu ziyarete gelip kendi ününü silip süpüren Çinli kuzeniyle arasında yaşadığı sorunları anlatılır. Bu üç hikâye en sonunda tek bir çizgide buluşarak Jin Wang’ın gerçek kendiliğini arayışını ve ideal olana dair çatışmalarını gün yüzüne çıkarır.

 

Baskın Kültürün Parçası Olma İsteği: Kamala, Greg ve Ötekiler

Ms. Marvel ve American Born Chinese 21. yüzyıldaki Amerikan göçmen gençlerin kimlik sorunlarını, baskın kültürün parçası olmak adına kendilerini değiştirmeleri şeklinde tasvir eder. Dış görünüş ve sosyal aktiviteler bu süreçte belirleyici roldedir. Baskın kültüre dış görünüş bakımından ait hissetme isteği başlıca toplum ve medyanın etkisiyle ortaya çıkar. Gençler için toplum düzeninin pekiştiği yer okuldur. Sosyal bakımdan üstün, popüler öğrenciler aynı zamanda kendi kültürel bağlamlarında güzel ve çekici olanlardır. Medyanın da güzellik standartlarına büyük etkisi vardır. Dış görünüşün yanı sıra, sosyal aktivitelere katılmak da baskın kültüre uyum sağlamak için zaruridir. “Aktivitelerden mahrum kalmak, göçmen gençlerde karmaşaya yol açabilir. Özellikle de gençlerin sosyal üstünlük bakımından önem addettiği aktivitelerden…” (Bagheri ve Greenfeld 4). Bu karakterler de baskın kültüre göre beğenilen şekilde görünerek ve sevilen aktivitelere katılarak sosyal üstünlüğü yakalamayı, böylece uyum sağlamayı isterler. Üstüne üstlük ayrımcılığa maruz kalmaları uyum sağlama isteklerini daha da ateşler.

Ms. Marvel çizgi romanının, okulda ve partilerde çevresinin erkeklerle dolu olmasından anlaşıldığı üzere okulun popüler kızı Zoe Zimmer’dır. Sarı saçları ve mavi gözleriyle topluma göre ideal güzelliktedir. Diğer taraftan Kamala koyu saçlı ve esmerdir. Kamala, Zoe ile sosyal konumları arasındaki uçurumu şu sözlerle ifade eder: “Kabul edelim ki benim galaksiler arası bir süper kahraman olma ihtimalim bile sarışın ve popüler olma ihtimalimden daha az.” (8). Kamala’nın ideallerinde medyanın da etkisi vardır. Kamala, Marvel çizgi romanlarının hayranıdır ve en sevdiği kahraman da Zoe gibi sarışın, mavi gözlü ve güçlü konumda olan Kaptan Marvel’dır. Kamala duman yüzünden halüsinasyon görürken Kaptan Marvel ve birkaç kahraman daha görür. Hayalî Kaptan Marvel ona kim olmak istediğini sorduğunda Kamala, “Şu an mı? Güzel ve harika ve gözü pek ve kolay anlaşılır biri. Sen olmak istiyorum.” diye cevap verir (22).

Dış görünüşün yanı sıra belirleyici diğer etken sosyal aktivitelere katılmaktır. Ms. Marvel’da Zoe, Kamala’yı bir partiye davet eder. Kamala parti için izin alamamasına rağmen ailesinden habersiz partiye gider. Arkadaşlarının hep yaptığı bir şey olduğu için Kamala partiye gitmenin “normal” olduğunu düşünür ve neden kendisinin de normal olamayacağını sorgular (13).

American Born Chinese grafik romanındaki popüler karakter ise sarışın kıvırcık saçları ve mavi gözleriyle ideal görünümde tasvir edilen Greg’dir. Greg sosyal üstünlüğe sahipken Jin okulda dışlanmışlığını ima etmek adına çoğu zaman yalnız resmedilmiştir. Greg arkadaşlarıyla oynarken Jin bir köşede sessizce oturur ve alaya alınır. Baskın kültürün beğendiği standartlara uymamaktadır, çünkü Çinli olması onu “ideal” görünüşten oldukça farklı kılmaktadır. Jin âşık olduğu Amelia’nın dikkatini çekmek için ideallere uyması, yani Greg’e benzemesi gerektiğine inanır. Bu isteği, basit sahnelerde “saç stili” üzerinden gösterilir (bkz. 1. resim). Ertesi gün Jin okula saçlarını kıvırıp gider (97-98).

 

            Resim 1: Jin ve kıvırcık saç              

American Born Chinese’de öne çıkan sosyal aktivite randevuya çıkmaktır. Jin, Amelia ile randevuya çıkma hayalleri kurmaktadır. Amelia’nın onu kabul etmesi; baskın kültürün Jin’i onaylaması, “normal” kabul etmesi olarak anlaşılabilir.

Karakterler aynı zamanda arkadaşları tarafından ayrımcılığa uğradıkları için istedikleri sosyal konuma ulaşmaları ve uyum sağlamaları zorlaşmaktadır. Bu durum, kültürleri ve ırkları yüzünden “normal” kabul edilmediklerini ve sosyal konumlarının zayıf olduğunu onlara zalimce hatırlatmaktadır. Böylece isteseler bile kendi etnik kimliklerinden kurtulamamaktadırlar. Örneğin, Kamala’yla muhafazakâr bir ailesi olduğu ve “köri gibi” koktuğu için dalga geçilir. Benzer biçimde Jin de onu bozuk bir aksanla taklit eden çocuklar tarafından çarpık dişli olduğu ve köpek yediği bahanesiyle alaya alınır.

 

Kendi Kültürüyle Çatışma: Self Hate ve Asimilasyon

Bu eserlerde anlatıldığı gibi Y kuşağı Amerikan göçmen gençlerin kimlik sorunları, toplumun beklentilerinin yanı sıra kendi kültürleriyle yaşadıkları çatışmayı çözme isteği ve kendi kültürlerinin beklentileri (stereotip) dolayımıyla da ortaya çıkar. Bu çabalamalar çözüme ulaşamazsa etnik benliğinden nefret etmeye (ethnic self-hate), sonra da kültürel benzeşmeye (assimilation) yol açabilir.

Ms. Marvel çizgi romanında kişinin kendi kültürü, aile aracılığıyla temsil edilir. Ailesinin beklentileri, Kamala’ya boyun eğmek zorunda olduğu bir kurallar bütünü oluşturur. Ailesinden şöyle bahsedilir: “Babam ve sen benim kusursuz bir Müslüman kız olmamı istiyorsunuz. Her dersi 100 olan, tıp fakültesine giden, erkeklerle ve içkiyle işi olmayan, Karachi’den sizin özenle seçtiğiniz zengin bir kocası ve zibilyon tane bebeği olan…” (123). Kamala ailesinin çizdiği sınırları aştığında (örneğin partiye gitmek için evden kaçtığında veya geleneksel önemli günleri ihmal ettiğinde) ailesi, onları dinlemediğini ve hayal kırıklığına uğrattığını söyleyerek endişelerini dile getirir. Özellikle annesi sinir krizi geçirir ve “…benim güzel kızım hayatına yazık ediyor!” (99) ve “Ailemizi mahvediyor!” (100) der. Kızının davranışlarını onaylamaması, keskin kelime seçimleriyle ifade edilmiştir. Bu anlaşmazlıklar genelde Kamala’nın ceza almasıyla sonuçlanır. Kamala onu başkalarından farklı kılan kendi öz değerlerini sorgular: “Neden sağlık dersini almasına izin verilmeyen tek kişi benim? Neden okula öğle yemeği olarak Pakoras getirmeliyim? Neden garip tatillere uymak zorundayım? Diğer herkes normal. Neden ben olamıyorum?” (13). Maruz kaldığı ayrımcılık ve yaşadığı kültürler arasındaki uçurum, onu kendi kültüründen nefret etmeye itmektedir.

American Born Chinese çizgi romanında Ms Marvel’dan farklı olarak öz kültür başlıca aile aracılığıyla temsil edilmemektedir. Fakat Jin’in ailesinin sınırları, beklentileri ve kuralları yine de hissedilir. Jin, Wei’ye yüksek lisans diplomasını almadan kızlarla çıkmasına izin olmadığını söyler. Yani Amerikan gençleri arasında randevuya çıkmak sevilen ve yaygın bir aktivite olmasına rağmen Jin Amelia ile çıktığını ailesinden saklamak zorundadır (163). Kendi kültürünü asıl temsil eden Maymun Kral’dır. Bu motif aslında Çin mitolojisinin bir figürüdür ve romanda Journey to the West (Batı’ya Yolculuk) isimli Çin edebiyatının önemli bir eseriyle birleştirilmiştir (Tong, para. 7). Bu birleşim, hem Amerikalı hem Çinli olma durumunu ifade eder. Fakat Jin, Maymun Kral’ı Chin-Kee şeklinde görür. Chin-Kee, Çinliler hakkındaki tüm stereotipleri içeren ve rahatsız edici şekilde resmedilen bir figürdür (Tong, para. 12-14). Örneğin, kocaman çarpık dişleri vardır ve bu yüzden bazı sesleri çıkarırken zorlanır, konuşurken etrafa tükürük saçar ve insanları sinirlendirir. Nitekim kütüphanede şarkı söylediği sahneden sonra Chin-Kee şöyle der: “Riblaly boling, so Chin-Kee entertain ferrow patlons wiff  rivery  song!"(204)[3]  (bkz.  resim  2).  Dolayısıyla kendi  kültürüne  ait  bir  figürü  ırkçı  ve stereotipik yargılarla algılayan Jin’in, etnik benliğinden nefret etmeye başladığı sonucuna varılabilir. Kendini ondan farklı kılmak adına bu nefretini Wei’ye de dile getirir (Hathaway, 45). Nefreti  aslında Wei’nin  “yol  yordam  bilmez”[4]  (fresh off the boat) olmasına değildir; Jin ne olursa olsun yaptığı her işte kendisinin “yol yordam bilmez” görüldüğü gerçeğinden nefret etmektedir. Yani her iki eserde de karakterlerin etnik benliklerine nefret duymaları dolayısıyla öz kimliklerini reddetmeleri söz konusudur. Bu adım, onları dönüşüme hazırlar.

 

Resim 2: Chin-Kee kütüphanede şarkı söylüyor (203).

Anlatıların ikisinde de kimlik sorunları kisvesi altında gençler önce benzeşmeye (asimilasyon) sürüklenir. Bu sorunlar, kendi kültürlerini hor görüp baskın kültürün bir parçası olmaya çalıştıkça daha da kötüleşir. Yukarıda değinildiği üzere, uyum sağlamak başlıca dış görünüşü değiştirmek şeklinde yalnızca gerçekleşebilir. Böylece benzeşme (assimilation) adımını temsilen, karakterler biçimsel bir dönüşüm geçirirler.

Kamala, yeni ortaya çıkan süper güçleriyle Kaptan Marvel’a dönüşür ve toplumun ondan beklediği güzel görünüme sonunda kavuşur (bkz. resim 3). Süper güçleri de onu aniden odak noktası haline getirir. İdeal olarak gördüğü, Zoe’ninki gibi bir dikkat çekiciliğe ulaşır. Değişen görünümü ve güçleri, baskın kültüre benzeşmesini simgeleyen bir metafora dönüşür.

 

Resim 3: Kamala ilk defa Kaptan Marvel’a dönüşüyor (28).

Jin ise ideal benliği olan Danny’ye dönüşür. Dış görünüşü Greg’e benzer: Sarı saçlar ve mavi gözler. Önceden sadece oturup başkalarının spor oynamasını izlerken, artık basketbol takımındadır. Şimdi çekici olmak için gereken ideal görünüme sahip olduğundan Amelia’ya benzeyen bir kızla yakınlaşmaktadır. Yani Jin, baskın kültür tarafından kabul görmüştür. Fakat bu dönüşümün bedeli şiddetle vurgulanmıştır. Fiziksel olarak dönüşmek için, ruhunu da dönüştürmesi gerekir, tıpkı yaşlı kadının dediği gibi: “Ne olmak istersen olmak çok kolay… Ruhunu kaybetmeye razıysan,” (29). “Ruhunu kaybetmek”, kendi kültürünün öz değerlerine ihanet etmek anlamındadır. Jin, kendi özünü değiştirmek ve onu bu yeni kültürün bir parçası olmaktan alıkoyan şeylere nefret duymak suretiyle baskın kültüre uyum sağlarken, asıl kendi değerlerine ihanet etmiş olur. Sadece o zaman istediği her şeye dönüşebilir. Dönüşümün bedeli, karakterleri, öz kimliklerinin farkına varmaya götürecek birtakım mücadelelerle baş başa bırakır.

 

Farkındalık, Bütünleşme ve Dönüşümler

Her iki eser de Y kuşağı Amerikan göçmen gençlerin kimlik sorunlarının bütünleşme (integration) ile çözümlenmesini tasvir eder. Karakterler dönüşümün kendilerine neye mâl olduğunun fakına varıp iki kültürün arasına büyük bir özenle yerleştirmek suretiyle kendi kimliklerini oluştururlar. Bu adım iki eserde farklı metaforlarla anlatılır.

Kamala, olmadığı biri olmak istemediğinin farkına varır. Kendi kişiliğini kaybetmeden iki tarafın beklentileri arasında dengeyi kurmaya azmeder ve böylece, bütünleşmeye karar vermiş olur. İdeal benliğine (Kaptan Marvel) dönüştükten sonra Kamala, dönüştüğü şeyden kısa sürede rahatsızlık duyar: “Ama başka biri olmak özgürleştirmiyor. İnsanı yoruyor. Hep muhteşem saçlarım olsaydı havalı çizmelerle güzel görüneceğimi, uçabilseydim güçlü hissedeceğimi sanırdım. Bunlar beni mutlu ederdi. Ama saçlarım yüzüme gelip duruyor ve botlar ayağımı acıtıyor…ve bu leoparlı tayt da popoma fena batıyor.” (30). İnsanların kendilerini tanımlamak için belirli bir görünüşe ihtiyacı olmadığını anlar: “Belki bir kostüm giymek insanı cesur yapmıyordur. Belki insanı cesur yapan başka bir şeydir.” (40). Davranışları artık ırkını veya görünüşünü değil, öz benliğini yansıtmaktadır: “İyilik senin sahip olduğun bir şey değildir, yaptığın bir şeydir.” (105).

Sahte bir “Kaptan Marvel” olmayı bırakır ve böylece kimliğini değiştirmeyi reddeder. “Ms Marvel” adını alarak başkalarına bırakmadan, kendini tanımlamış olur. Bu yeni süper kahraman imajını oluştururken kendi gerçek kimliğini de keşfeder. Tasarladığı kostüm Amerikalı süper kahraman kostümlerine renk (kırmızı, mavi, sarı) ve tarz (maske ve tayt) bakımından benzese de aslında doğu kültürlerine özgü geleneksel bir mayo olan haşemadır (bkz. resim 4). Kültürlerarası bu kostüm, Kamala’nın kendisinin de iki kültürün birleşimi olduğunun ve kendisini tek bir tarafla sınırlandırmak zorunda olmadığının farkına varmasını resmeder. Böylece, “Ms Marvel” bütünleşmenin (integration) başarılı bir sonucu olmuş olur.

 

 

Resim 4: Kamala, Ms. Marvel olarak (87).

American Born Chinese’de ise Jin beyaz bir Amerikan gence dönüşmüş olsa da Çinli etiketinden kurtulamaz ve “Chin-Kee’nin kuzeni” diye anılmaya başlar. Maymun Kral’ın tanrılara baş kaldırmasını ima ederek dediği gibi Çinli olmak, Jin’in benliğinin değiştiremeyeceği bir parçasıdır: “Biliyorsun Jin, eğer maymun olmanın ne kadar iyi bir şey olduğunu fark edebilseydim, bir kaya dağının altında 500 yıl hapis kalmaktan kurtulurdum.” (223). Jin’in değiştirebileceği tek şey, kendini nasıl algıladığıdır. Chin-Kee’nin kafasına vurup Maymun Kral’ı ortaya çıkarınca kendini algılamanın başka bir yolunu seçmiş olur (bkz. resim 5). Yani, tıpkı Maymun Kral gibi, ruhunu kaybetmektense kendiyle barışır. Arkadaşı Wei ile barışması da bunu yansıtır.

 

            Resim 5: Danny (Jin) Chin-Kee/Maymun Kral ile karşılaşıyor (202-203).

 

Romanın sonunda, bu iki gencin şarkı söylediği bir Youtube videosunun ekran görüntüsü vardır (240). “Bu resim, ırklarını reddetmeden, ona inat eğlenen “back dorm boys”un (resim 6) bir Youtube videosunu[5] akla getirmek içindir. Irkı ne metheden ne de önemli kılmadan benimsemenin bir yolunu gösterir.” (Cadden, para. 14). Bu resim onların bütünleşmelerini ve tüm beklentilere karşın etnik kimlikleriyle barışık olmalarını simgeler.

 

Resim 6: Jin ve Wei’nin “back dorm boys”u kaydediyor (240).

 

Gerçekliğe Bakış, Göçmen Kimliği ve Sınırla(mala)r

Etnik ve ailesel özdeşleşmenin olumlu sonuçlar verdiği ve aynı zamanda stres unsuru da olabildiğini gösteren bulgular mevcuttur (Lick, para. 9). The Future of Children dergisine göre göçmen ailelerin birçok olumlu yanı vardır; örneğin sağlık, en az bir ebeveynin çalıştığı geniş aile, güçlü bağları olan ve aynı kültüre sahip bir topluluğun mensubu olmak... Öte yandan olumsuz yanları ise çoğu zaman okuma yazma bilmeyen ve İngilizce yeterliliği olmayan ebeveynler, yetersiz maaşlı işlerde çalışmak gibi yaşam koşullarıdır (Morse 2). Ailenin bu farklı boyutları, göçmen gencin kimliğini belirlemesinde oldukça belirleyici bir role sahiptir. Ailenin gence nasıl davrandığı da önem arz eder. Koreli ve Hintli Amerikan gençlerin anlattığına göre en stresli buldukları şey, ebeveynlerinin onları akranlarıyla itaat, disiplin ve ahlak konusunda sürekli kıyaslamasıdır. Araştırmaya göre bazı gençler de ne baskın kültürle tamamen bütünlemiş hisseder ne de kendi kültürlerine bağlı hisseder (Thomas ve Choi 137-139).

Okuldaki sosyal düzenle mücadele eden ve akademik zorluklar yaşayan gençlerin okulu bırakma ihtimalleri vardır. Amerikan göçmen gençlerin okulu bırakma oranları önemli derecede yüksek çıkmıştır (Morse 2). Harvard’da yürütülen bir araştırmaya göre Asya, Karayipler ve Latin Amerika’dan gelen göçmen gençlerin yeni ülkelerinde akademik başarısı gerilemektedir (bu durum Çinli öğrencilerde daha azdır) (Suarez-Orozco ve Suarez-Orozco). Aile ve toplumla yaşadıkları çatışma, gençleri zorlu bir ruhsal sürece sürükler. Arap- Amerikalılarda ayrımcılık, kültür kaynaklı stres ve psikolojik sıkıntılar arasında güçlü bir ilişki saptanmıştır (Goforth vd. 5). Yine başka bir araştırmaya göre Latin ve Afrikalı-Amerikalı gençlerin üretken ve başarılı yetişkin olma ihtimalleri akranlarına göre daha düşüktür (Fuligni ve Hardway 100). Meksikalı-Amerikalı gençlerin çoğu ya bütünleşir ya da benzeşir/asimile olur, dışlanma ise nadir görülür. Bu tercih yöntemlerinin gençlerin tavırlarını ve davranışlarını etkilediği gözlemlenmiştir (Matsunaga vd. 410-427).

İki kültür arasında sıkışıp kalmış Y kuşağının Amerikalı göçmen gençleri de genelde hem aile içinde hem de okulda sorunlarla uğraşır. Ms. Marvel ve American Born Chinese metinleri aracılığıyla da 21. yüzyıldaki Amerikan göçmen gençlerin kimlik sorunları isabetli bir şekilde temsil edilir. Fakat buradaki bilgiler, hikâyenin tamamına kıyasla denizde bir damladır. Anlatılarda yalnızca bütünleşme (integration) ve benzeşme (assimilation) yöntemlerini ele alınmıştır fakat dışlanma (marginalization) ve ayrışma (separation) da Y kuşağının Amerikalı göçmen gençlerinin yüzleştiği sorunların muhtemel sonuçlarıdır. Söz konusu metinler sorunun içyüzünü aydınlatsalar da anlatımda sadece görece muhafazakâr kültürlerden örnek gösterildiğinde, inceleme etraflı ve özlü bir sonuç vaat etmemektedir.

 

Sonuç Yerine

Bu çalışmada Ms. Marvel ve American Born Chinese, “21. yüzyıldaki Amerikalı göçmen gençlerin kimlik sorunlarını nasıl ve ne derecede isabetli yansıtır?” sorusunun cevabı, gerçek hayattan gözlemler ve teoriler yardımıyla benzer temalar üzerinden cevaplanmaya çalışılmıştır. Her iki eser de Y kuşağı Amerikan göçmen gençlerin kimliklerini oluşturma mücadelelerini ele alır. İki uç nokta, karakterlerin öz kültürleri ve baskın kültür, iki anlatıda da neredeyse benzer şekilde yansıtılmıştır. Okul, gençleri sosyal düzenle tanıştırarak onların ideallerini şekillendirmede büyük bir role sahiptir. Gençlerin uyum sağlama isteklerini daha anlamlı ve gerekli kıldığı için bu bağlamda ayrımcılık ve güzellik standartları da önemli unsurlardır. Öte yandan aile, ahlak kuralları ve mitoloji de öz kültürleri temsil eder.

Yazarlar, mecazen “dönüşüm” olarak tasvir ettikleri benzeşme (assimilation) sürecini, etnik benliğe nefret ve tekinsiz bir yol olarak betimlemiştir, her iki ana karakter için de sağlıksız bir seçenektir. Yine mecazen resmedilen sağlıklı seçenek, bütünleşme (integration), ise kendiyle barışık olma ve kültürlere dengeyle yaklaşma olarak öne sürülmüştür. Yani bu eserler 21. yüzyıldaki Amerikalı göçmen gençlerin bazı sorunlarını ele almakla kalmamış, anlaşmazlıklara çözüm de sunmuştur. Eserler gerçeğin yalnızca küçük bir kısmını yansıtsa da bütünsel olarak isabetlidir. Ayrışma (seperation) ve dışlanma (marginalization) yöntemlerinin sorunları ve betimlemeleri için Ms Marvel’ın sonraki sayılarının da detaylı incelenmesi önerilir.

 

Kaynakça

Al Ikhlas, Muhammad."Melting Pot VS Salad Bowl: An Illustration of Cultural Diversity in United States of

America."Cultural Diversity Ir Defense-2 2012. y.y. 14 Temmuz 2014. Web.  1 Ağustos 2018.

Bagheri, Elham ve Jay M. Greenfeld. "Changing Places/Changing Faces: Immigrant Youth and Identity

Development." the University of Iowa. y.y. t.y. PDF dosyası. 6 Mayıs 2018. Makale.

Barajas, Joshua. "This Chinese-American Cartoonist Forces Us To Face Racist Stereotypes" PBS. y.y. 30 Eylül

2016. Web. 26 Eylül 2018.

Beavers, Laura ve Jean D'amico. "Children in Immigrant Families: U.S. and State-Level Findings From the 2000

Census." PRB. y.y. Ocak 2005. PDF dosyası. 19 Ekim 2018.

Cadden, Mike. “ ‘But You Are Still a Monkey’: American Born Chinese and Racial Self-Acceptance." Alice’s

Academy. y.y. t.y. Web. 10 Aralık 2018.

Fuligni, Andrew J. ve Christina Hardway. "Preparing Diverse Adolescents for the Transition to Adulthood." jstor.

Princeton University. 2004. PDF dosyası. 7 Şubat 2019. Makale.

Goforth, Anisa N. ve diğ. "Acculturation, Acculturative Stress, Religiosity and Psychological Adjustment among

Muslim Arab American Adolescents." Journal of Muslim Mental Health. Michigan Publishing. 2014. Web. 8 Şubat 2019. Makale.

Harris, Bryn ve diğ. “Adolescent Racial Identity: Self-Identification of Multiple and “Other” Race/ Ethnicities”

psycnet. American Psychological Association. 2017. PDF dosyası. 7 Şubat 2019. Makale.

Hathaway, Rosemary V. “More than Meets the Eye': Transformative Intertextuality in Gene Luen Yang’s

American Born Chinese” The ALAN Review. Virginia Tech. t.y. PDF dosyası. 10 Aralık 2018. Makale

Lick, David. " How do ethnic and family identities affect adolescents in immigrant families?" Psychology in

Action. UCLA. 15 Kasım 2011. Web. 7 Şubat 2019.

Matsunaga, Masaki, et al. "Ethnic Identity Development and Acculturation: A Longitudinal Analysis of Mexican-

Heritage Youth in the Southwest United States." J Cross Cult Psychol. y.y. 2010. PDF dosyası. 7 Şubat 2019. Makale.

Morse, Ann. "A Look At Immigrant Youth: Prospects And Promising Practices." National Conference of State

Legislatures. ncsl. y.y. 2005. PDF dosyası. 8 Şubat 2019. Makale.

"Ms. Marvel (Kamala Khan)." wikipedia. y.y. t.y. Web. 27 Kasım 2018.

Suarez-Orozco, C. ve Marcelo M. Suarez-Orozco. "Immigration: Youth Adapt to Change."  harvar dlaw & policy

review. The American Constitution Society. t.y. Web. 7 Şubat 2019. Makale

Thomas, M. ve Jong Baek Choi. "Acculturative Stress and Social Support among Korean and Indian Immigrant

Adolescents in the United States." The Journal of Sociology & Social Welfare. Western Michigan University. 2006. Web. 9 Şubat 2019. Makale.

Tong, Ng Suat. "Gene Yang’s American Born Chinese: A Few Observations" the hooded utilitarian. y.y. 5 Kasım

2009. Web. 10 Aralık 2018.

Wilson, Gwendolyn W. Ms. Marvel vol 1: No Normal. E-kitap, Marvel Entertainment, 2014. Google Play. Web. 3

Mayıs 2018.

Yang, Gene L. American Born Chinese. E-kitap, First Second, 2006. Google Play. Web. 11 Ağustos 2018.

 


[1] Bu makale IB diploma programı kapsamında “İngilizce B – kategori 2B” alanında extended essay ödevi olarak hazırlanmış, Çocuk Yazını için yeniden düzenlenmiştir. Extended essay danışmanı: Sharon Barrett. İngilizce aslından Türçeye çeviren: Dilara Nur Önelge.

[2] Maltepe Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü 1. sınıf öğrencisi. İletişim: aybuke.busra.mumcu@gmail.com

[3] “Library boring, so Chin-Kee entertain fellow patrons with rivery song!” (Kütüphane sıkıcı, bu yüzden Chin-Kee yoldaşlarını nehirli şarkıyla eğlendirmek!)

[4] Orijinal metinde “fresh off the boat” ifadesi kullanılır. Bu ifade ülkeye yeni varmış ama daha kültüre alışamamış göçmenler için çoğunlukla aşağılayıcı anlamda kullanılır.

[5] https://www.youtube.com/watch?v=YBlCtqsat-w