Dosya

Cadının Hizmetkârından Özgür Kara Kediye: Jiji

Modern hikâyelerde kediler, sahiplerinin etrafında dolanmak ve mırıldanmak gibi klişe işlevlerde yer almaz. Resimli kitaplarda antropomorfik bir görünüm kazanan kediler insanların çeşitli özelliklerini temsil eder.

Kediler, Orta Çağ’a kadar köpek, koyun ve keçiler gibi evcilleştirilen varlıklardır. Tarım odaklı toplumlarda tarla ve tahıl depolarını çeşitli haşerattan korumak için kedilerden yardım alınmıştır. Kadınların tanrıça olarak saygı gördüğü toplumlarda tanrıçalarla beraber kedilerin de kutsal kabul edildiği görülür. Oğuz Tekin’in “Eskiçağdan Ortaçağa Kedi” başlıklı çalışmasında ifade ettiğine göre Mısır’da Ay tanrıçasının kedi görünümüne girdiğine inanılır (Aktaran Çağın 211). Göz bebeklerinin çizgi şeklinden yuvarlak hâle dönüşmesi, ay ile kutsal bir bağı olduğuna işaret olarak kabul edilir. Eski Mısır’da Bastet kediyle özdeşleşir. Topluma barış ve ferah getiren Bastet sayesinde kediler de hürmet görür. İskandinav mitolojisinde Tanrıça Freya’nın arabasını kediler çeker böylelikle ilahlara yakın olarak kabul gören kediler, Freya kadar saygındır. Orta Çağ Avrupası’ndaysa kadına bakışın değişmesi gibi kediye bakış da değişir. Yaratıcı ve hükümdar kadın gücünü yitirir. Şifa verici, toplumu yönetebilecek lider ruhlu, yaratıcı kadınlar şeytanî güçlere sahip kötücül cadı olarak görülür. Kediler de cadıların ruhanî varlıkları olarak karanlık ve şeytanî kabul edilir. Kedi besleyen yüzlerce kadın, cadılıkla suçlanmış ve öldürülmüştür. On dokuzuncu yüzyılın başlarında ise kediler, üst ve orta sınıf aileler arasında evcil hayvan haline gelerek popülerleşir. Maria Nikolajeva “Devils, Demons, Familiars, Friends: Toward a Semiotics of Literary Cats” başlıklı çalışmasında “Pussycat, pussycat, where have you been”, “Hey, diddle diddle / The cat and the fiddle” gibi tekerlemelerin artmasının kedilere bakışın değişimini örneklediğinden bahseder (251). Kediler aynı zamanda çocuklar için kaleme alınan fabllara, resimli kitaplara girer. Bu eserlerde kediler, çoğunlukla iyi huylu ve tatlı karakterler olarak kurgulanır. Beatrix Potter’ın The Tale of Tom Kitten (1907) adlı eseri tatlı kedi karakteri için iyi bir örnektir.

Modern hikâyelerde kediler, sahiplerinin etrafında dolanmak ve mırıldanmak gibi klişe işlevlerde yer almaz. Resimli kitaplarda antropomorfik bir görünüm kazanan kediler insanların çeşitli özelliklerini temsil eder. Farklı görünümlere girebildikleri gibi çoğunlukla konuşma yeteneğine sahiptirler. Bu yetenekleriyle insan-hayvan karışımı melez karakterleri oluştururlar.  Özellikle kara kediler, cadıların ruh hayvanı olur ya da bir şekil değiştiren olarak cadıların yansımasıdır. Modern anlatılarda fantastik kurguda kediler günlük yaşam ile gerçek dışı evrenler arasındaki yolculukta ya da kültürel uyumda yardımcı işlevdedir.

 

* Bu yazının devamını editörlüğünü Meryem Selva İnce'nin üstlendiği Ornis Kitap etiketiyle okurlarla buluşan Çocuk Yazınında Kedi: İnsan Olmayan Faillikler, Sınırlar ve Kesişimler kitabında bulabilirsiniz.