Sinemasal

“Bebeksi” Bir Şehir Deneyimi

Şehir, herkese farklı yüzlerini göstermese edebiyatın ve sanatın çok sayıda kült eserden mahrum kalacağı aşikâr…

Şehir, herkese farklı yüzlerini göstermese edebiyatın ve sanatın çok sayıda kült eserden mahrum kalacağı aşikâr… Şairler, yazarlar, müzisyenler şehrin etkileyici çehresinden kendi paylarına düşeni dile getirmese her gün içinden geçtiğimiz bu ortak tecrübenin bizde nasıl karşılık bulduğunu düşünmeye fırsat bulamayacağız belki de. Peki, yetişkinlerin soluduğu bu anlam yüklü atmosfer henüz hayat üzerine kafa yormaya başlamamış küçük benlikler için ne ifade eder? Bir çocuğun ya da bebeğin gözünden baktığımızda karşımıza çıkan şehir, yetişkinlerin tecrübelerinde ifade bulan anlam zenginliğiyle kıyaslanabilir mi? Dahası, şehirle kurduğumuz öznel ilişkiyi bir takım ortak tanım ve tasniflerle ifadelendirmek, mekânın en küçüğünden en büyüğüne kadar insan teki için temin ettiği evrensel koşullardan söz etmek mümkün mü?

Şehir üstüne yazılan metinlerin çoğu şöyle başlar: “Tanpınar’ın da dediği gibi  “Bir şehri sevmek, aşka sebep aramaktır”. Hâlbuki İsmet Özel “şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin/kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin” (203) mısralarıyla silip atmıştır bu ihtimali. “Şehri dünyanın üstüne kapatıp bırakmış”, “gümüş maşrapayla yaralanmış ağzını kapatmış”tır (a.y.) çoktan. Diğer yanda Münir Nurettin örnekler Tanpınar’ı: “İstanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar” (“Kalamış” 1948). Onun bıraktığı yerden Sezen Aksu devam eder: “Hasret de buradaymış, kavuşmak da” (“İstanbul Yokmuş Bundan Başka” 2013). Benjamin de şehrin insanı aşka alıştırdığını düşünür “ama ilk bakışta değil, son bakışta aşka.” (Benjamin 129). Orhan Pamuk, “[ş]ehir bize hayatlarımızın sıradan yanını hissettiriyor ve herhangi bir suçluluk duygusuna kapılmadan alçakgönüllü olmayı öğretiyordu.” der Masumiyet Müzesi’nde (403). Farabi’nin medinetü’l-fazılası ideal hayatın merkezidir; iyinin, doğrunun ve güzelin... Erdem Beyazıt’ın şehri “bir mahşer gibi içimizde ölür” (15) ama Kavafis’e göre “nereye gidersek gidelim peşimizden gelen”dir (15) şehir.

*Bu yazının devamını, editörlüğünü Meryem Selva İnce'nin ve Havva Yılmaz'ın üstlendiği Çocuk Edebiyatında Mekan, Doğa ve Şehir adlı eserde bulabilirsiniz.