Kritik

Beyoğlu Macerası, Pera’da Nefes Nefese  ve Galata’nın Tembel Martısı’nda İstanbul Deneyimi

Şehir günümüz dünyasında insanın yaşama imkânı bulduğu alandır. Bir çok insan köylerde masalsı diyarlarda yaşamıyor.

Bu yazımda çocuk yazınında İstanbul deneyimini yansıtan Beyoğlu Macerası, Pera’da Nefes Nefese metinlerine ve İstanbul deneyiminden ziyade okura bir tür şehir eleştirisi sunan Galata’nın Tembel Martısı eserine kültürel deneyim ve şehir eleştirisi bağlamında yaklaşarak, yazınsal metinlerin kültür aktarımındaki gücüne ve kendi kültürünü tanıyıp özümseyen çocukların kitaplarda nasıl yer bulduğuna değineceğim.

Bazı kitaplar vardır. Âdeta İstanbul deneyimi yaşatır, kültür aktarımını sağlar. Bu kitaplardan birisi Sara Şahinkanat’ın Bilgi Avcıları Gizli Görevde: Beyoğlu Macerası kitabıdır. Bilmeceleri ve gizemli olayları çözmeye, İstanbul’da iç içe yaşamış çeşitli kültürleri ve tarihi eserleri tanımaya meraklı birçok çocuk ve yetişkinden oluşan Bilgi Avcıları grubundan Sinan; bir gün gizli bir görevin peşine düşer. Ve olanlar da bundan sonra olur. Sinan, köpeği Gezgin ile çıktığı bu maceralı yolculukta bir yandan Şifre Korsanları’ndan kaçarak görevini tamamlamaya bir yandan da şifreleri çözmeye çalışır. Biz de Sinan’ın şifre çözme ve görevini yerine getirme macerasında Beyoğlu’nun köklü tarihine tanık oluruz. Sinan’a gönderilen şifreler Beyoğlu’nun farklı semtlerinde gizlidir. Sinan bu şifrelerden yola çıkarak Taksim Meydanı’na, Abdullah Efendi Lokantası’na, Tarihi Galatasaray Hamamı’na, Çiçek Pasajı’na, Saint Antoine Kilisesi’ne, Markiz Pastanesi’ne, Galata Kulesi’ne ve Tünel İstasyonu’na kadar uzanan bir kültür deneyimi yaşatır bize.

İnsan yaşamında kültürel değerlerin önemi çok büyüktür. Bireylerin gelecekteki kişiliklerinin şekillenmesinde, kültürel aidiyet duygusunun oluşmasında, çocukluktan getirdiği kültürel değerler rol oynar. İşte bu noktada Kültürel değerlerin nesilden nesile aktarılması önem kazanmaktadır. (Sert ve diğer. 346-347)

Bu noktada Bilgi Avcıları Gizli Görevde: Beyoğlu Macerası, Beyoğlu’nun tarihini, Taksim Meydanı’nın adının nereden geldiğini, Fransız Konsolosluğu’nu, İstanbul’un ilk taş apartmanlarını, İstiklal Caddesi’nde birçok pasajın varlığını, Ağa Camii’ni, Galatasaray Lisesi’ni, Asmalımescit sokaklarını, Galata Mevlevihanesi’ni köpek Gezgin’le birlikte çocuk okura deneyimletir.

Çocuk okuru Beyoğlu ile buluşturan bir başka kitap ise Ayfer Gürdal Ünal’ın Pera’da Nefes Nefese kitabıdır. Babaları yurtdışında çalışan Ayşe ve Can anneleriyle birlikte Beyoğlu’nda yaşamaktadır. Bir gün Pera Müzesi’ne Osman Hamdi Bey’in kayıp tablosu gelir. Tezi Osman Hamdi Bey üzerine olan Sevim Hanım eserin orijinal olup olmadığını tespit etmek için müzeye gider. Tabii beraberinde okul ödevi için Can’ı da götürür. Böylelikle eserin orijinal olduğunu söylemesi için Sevim Hanım’ın kızını kaçıran sanat eseri kaçakçıları ile macera dolu bir serüven de başlamış olur. Kaçırılan Ayşe polislerin onu nerede sakladıklarını bulmaları için kaldıkları her yere ipuçları gizler. Bu ipuçları aracılığıyla Beyoğlu’nun köklü tarihi okura aktarılmış olur.

Diğer iki kitaptan farklı olarak kültür aktarımından çok bir şehir eleştirisi niteliğinde olan kitap; Behiç Ak’ın Galata’nın Tembel Martısı’dır. Babası fizik öğretmeni, annesi veteriner, bir de ablası olan Emre Galata Kulesi manzaralı şirin bir evde otururlar. Galata Kulesi’ni restore için kurulan iskeleler ile mahallede yolunda giden her şey bir anda tepetaklak olur. Galata Kulesi’ne yuva yapmış yavru Ebabil kuşları inşaat iskelesinden etkilenir ve birer birer kuleden düşmeye başlarlar. Bu soruna çözüm bulmak için Hülya babasıyla birlikte seferber olur ve inşaatı yöneten genç mimarla konuşurlar. Uyarının mimar üzerinde yaratamadığı etkiyi anlatıcıdan dinleriz: 

Genç mimar Osman Hamdi Bey’in ilk işidir bu. Heyecandan eli ayağına dolanmış bir hâlde yarım kulak onları dinledi. Üstündeki kalın yünden palto ve ayaklarındaki kalın deri çizmeler, çok tedbirli biri olduğunu ele veriyordu. Kuşlarla falan uğraşacak hâli yoktu. İşi bir haftada bitirmesi gerekiyordu. On gün sonra, kulenin çevresinde bir moda fuarı açılacaktı. Kaybedilecek bir dakika bile yoktu. (Ak 31)

Bu anlatım şehir yaşamındaki zaman sorunsalı ile birlikte, sıkça karşılaşılan sorunlardan biri olan restorasyon çalışmalarına ve günümüz teknolojisine eleştiri mahiyetindedir.

 

Kültür Aktarımı ve İstanbul Deneyimi

Sara Şahinkanat ve Ayfer Gürdal Ünal’ın bu yazıda değindiğim metinleri bize kültür aktarımı dolayımıyla aslında İstanbul deneyimi yaşatır. Her iki kitapta da olayları şifre yoluyla çözme yöntemi vardır. Bu şifreler aracılığıyla okur tarihi ve kültürü deneyimler:

Biliyor musun, Beyoğlu her saat çok kalabalık. Onca sinema, tiyatro, yemek ve eğlence yeri, her tür kitap ve müzik seçeneği… Nasıl ilgi çekmesin? Oysa çok eskiden Beyoğlu tarlalar ve meyve bahçeleriyle doluymuş. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ülkeleriyle ilişkileri zamanla artmış. Gelişen iş olanakları nedeniyle birçok Avrupalı da Beyoğlu’na yerleşmiş. Özellikle de İtalyanlar ve Fransızlar… (Şahinkanat 17)

Ayfer Gürdal Ünal’ın Pera’da Nefes Nefese kitabında ise ayrıntılı bir Beyoğlu haritası sunulmaz fakat mekân ve kişi ilişkisi üzerinden olay örgüsü kurulur. Bu noktada Pera Müzesi Osman Hamdi Bey ile özdeşleşir. Pera Müzesi dolayımıyla Osman Hamdi Bey’in hayatı aktarılır. Kaplumbağa terbiyecisi eserinin bu müzede muhafaza edildiğini ve eserin yapılış sürecini bu sayede deneyimleyerek öğrenir okur. Şöyle ki, Agatha Christie 1926-1932 yılları arasında Pera Palas’ta kalmış ve Şark Ekspresinde Cinayet isimli romanını yazmıştır. Şair Leyla Hanım Mevlana aşkıyla o kadar doludur ki ölünce Galata Mevlevihanesi’nin bahçesine defnedilmiştir, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesinden Doğancılar’a uçmasını Evliya Çelebi Seyahatname’sinde yazmıştır. Dolayısıyla bu kitapta anlatıcı İstanbul’un önemli mekânlarını geçmişte o mekânla bağı bulunan önemli kişilerle özdeşleştirmiştir. 

Waldmann’a göre yazınsal metinler, kültürün bireylere sunduğu muhteşem bir zenginliktir. Böylelikle şimdiye değin bilinmeyen fantezi ve duygu dünyaları yakından tanınır, yeni duygusal ve estetik deneyimlerle karşılaşılır, denenmemiş bireysel ve toplumsal imkânlar sorgulanır, deneyimlerimiz gelişip zenginleşir. Bu nedenle yazınsal metinler kültür aktarımında önemli ögelerden biri olarak kabul edilebilir. (Aktaran Keskin 36)

Bu noktada söz konusu metinler de yazınsal metinlerin kültür aktarımındaki rolünü yansıtmakta, okura İstanbul şehrini tarihselliğiyle deneyimleme imkânı sunmaktadır. Öte yandan,                         

İletişim çağını yaşadığımız günümüzde, kültürel değerlerin yeni nesillere aktarılması çok daha fazla önem kazanmaktadır. Kendi kültürünü tanıyıp, özümseyen çocuk, küreselleşen dünya içindeki yerini ve konumunu daha iyi değerlendirecek sağlıklı bir kişilik geliştirebilecektir. Çağdaş eğitimin bir amacı da geçmişteki toplumsal ve ulusal değerleri tanıtıp benimsetmek ve bunları geleceğe dönük olarak kullanabilme becerisi kazandırmaktır. Ulusları birbirinden ayıran ulusal kültür değerleridir. Bu kültürü oluşturan ögeler tahlil edildiğinde o uluslarla ilgili kültürel keşifler ortaya çıkacaktır. (Artun 345)

Beyoğlu Macerası ve Pera’da Nefes Nefese eserlerinde de kendi kültürünü tanıyan çocuk tipleri vardır. Her iki metinde de aile büyükleri İstanbul’un kültürel değerlerini çocuklara aktarır. Böylece okur yaşadığı şehrin tarihini ve kültürünü bilen bunu gündelik yaşamda da kullanabilen karakterler ile karşılaşır.

 

Sonuç Yerine

Şehir günümüz dünyasında insanın yaşama imkânı bulduğu alandır. Bir çok insan köylerde masalsı diyarlarda yaşamıyor. Bu sebeple bizzat içinde yaşadığı şehrin çocuk edebiyatı metinlerine konu olması önemli çünkü, okur içinde var olageldiği yaşam üzerine düşünmeye ve tartışmaya bu sayede imkân bulur. Bu yazımda incelediğim Beyoğlu Macerası, Pera’da Nefes Nefese ve Galata’nın Tembel Martısı, okuru şehir kavramı üzerinden deneyimsel bir yolculuğa çıkarması açısından da dikkate değer metinler. Pera’da Nefes Nefese kişi mekân özdeşleşmesi üzerinden bir harita oluştururken Beyoğlu Macerası’nda şifre çözme tekniği aracılığıyla okura Beyoğlu’nu keşfetme imkânı sağlar. Her iki eser de kültür aktarımı hizmetinde bulunurken, Galata’nın Tembel Martısı eseri şehir restorasyon çalışmalarının bu şehri bölüştüğümüz hayvanları da hesap etmesi gerektiğini hatırlatarak okura şehircilik ve doğal yaşam birlikteliğini sorgulatır. Bu sayede şehir yaşamında hayvan haklarını gözeterek de yaşanabileceği alternatifini okura sunar.

 

Kaynakça

Ak, Behiç. Galata’nın Tembel Martısı. İstanbul: Günışığı Kitaplığı, 2011.

Barış, Dolunay Akgül ve Ahmet Serkan Ece, “Kültürel Değerlerin Aktarılmasında Çocuk Tekerlemeleri

Tekerlemelerimizi Biliyor muyuz?”. Değerler Eğitimi Dergisi 29 (Haziran 2015) c.13: 343-368.

Sert, Osman ve diğer. “Çeviri Çocuk Kitaplarının Kültür Aktarımı Açısından İncelenmesi”. Ana Dili Eğitimi Dergisi,

1.3.(t.y.): 58-73.    

Şahinkanat, Sara. Bilgi Avcıları Gizli Görevde: Beyoğlu Macerası. İstanbul: Yapı Kredi Kültür Yayınları, 2018.

Ünal, Ayfer Gürdal. Pera’da Nefes Nefese. İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2016.