Dosya

Çocuklar İçin Teknoloji Rehberi: Dijital Ayak İzini Öğreniyorum

Çocukların dünyasında teknoloji, çoğu zaman oyunlardan ve videolardan ibaret, tanımlanması güç, soyut bir kavramdır.

Çocukların dünyasında teknoloji, çoğu zaman oyunlardan ve videolardan ibaret, tanımlanması güç, soyut bir kavramdır. Zihinlerinde zaten tam anlamıyla tanımlayamadıkları bir ortamdan herhangi bir zarar göreceklerini ya da istemedikleri şeylerle karşılaşabileceklerini düşünmeleri güçtür. Bu anlamda onlara en güzel öğretme yollarından biri olan masalların devreye girmesi bilinçlendirme konusunda ebeveynlere yardımcı olacaktır. Dijital Ayak İzini Öğreniyorum da içerik olarak günümüzde teknolojiyle iç içe büyüyen çocukların ilgisini çekecek türden eğitici bir masaldır. Yeşim Özen bu eserinde, artık neredeyse her evde karşılaştığımız teknolojiyi çok seven ve vaktinin çoğunu internette oyunlar oynayarak geçiren bir kız çocuğu Tina ile ansızın karşısına çıkan Tekno Tavşan Tata’nın maceralarını anlatır. Söz konusu çocuk kitabı ve teknoloji olunca kitabın içeriği kadar görsellik de büyük önem taşır. Oğuzhan Seçir’in resmettiği Tekno Tavşan Tata karakteri teknolojik aksesuarları ve havalı tarzıyla kitabın kapağında okurlarla buluşarak merak uyandırmaya yetecektir.

Masala genel hatlarıyla baktığımızda, ana kahramanımız Tina teknolojiyi çok seven ve vaktinin çoğunu oyun konsolu, bilgisayar ve tablet üçlüsüyle geçirmekten keyif alan bir çocuktur. Birçok ailede olduğu gibi anne babası bu durumdan rahatsızdır ve Tina’ya arkadaşlarıyla bahçede oynaması için ısrar eder. Tina’nın Tekno Tavşan Tata ile karşılaşması da bahçede arkadaşlarıyla oynadığı sırada gerçekleşir. Tata’yı bahçede oynayan çocuklardan sadece Tina’nın görebiliyor olması dikkat çekecidir. Özen, Tekno Tavşan Tata’yı sadece ailesinin sözünü dinleyen çocuklara görünür kılmıştır, çocuklar için basitçe kavranabilecek mesajlar masalın ilerleyen sayfalarında da defalarca karşımıza çıkar. Tata’nın yaşadığı Baytlar Diyarı’na sadece gitmeyi çok isteyen ve saat dokuzda uyuyan çocukların gidebiliyor olması mesajlardan bir diğeridir. Bu yönlendirmeler oldukça basit de olsa okul öncesi için faydalı olacaktır. Mesajların sonunda ise Tina’nın bir sonraki maceraya katılabilmek için vaktinde kahvaltıya inmesi de tüm bu mesajların alınıp uygulanmış haline örnek olsun diye gösterilmiştir.

Öte yandan Tekno Tavşan Tata ile tanışan Tina’nın meraklı soruları okuyucu için bir teknoloji serüvenini başlatır. Tata’nın kullandığı teknolojik aksesuarları sırayla soran Tina tatmin edici cevaplar alır. Tekno Tavşan Tata’nın akıllı gözlüğü, “internete bağlanmaya yarayan ekran” olarak tanımlanmış ve bilgisayar ekranına benzetilerek daha açıklayıcı olması sağlanmıştır. Yine Tata’nın kullandığı bir diğer teknolojik aksesuar olan akıllı kol saati “bilek projeksiyonu” olarak isimlendirilmiş, işlevi ise “interneti kullanmak ve iletişim sağlamak” olarak aktarılmıştır. Bahsedilen küçük teknolojik aksesuarların neredeyse büyük bilgisayar ekranları kadar işlevlerinin olması çocuklar için ufuk açıcı bir ayrıntıdır. Yeşim Özen’in oldukça sade ve okul öncesi için anlaşılır bir üslupla bu cihazları çocuklarla buluşturması çok kıymetlidir.

Dijital ayak izini öğrenme macerası da yine Tina’nın kahramanımız Tekno Tavşan Tata’nın yaşadığı yeri merak etmesiyle başlar. Baytlar Diyarı’na yapılan yolculukta, Tina, internette yer alan tüm bilgilerin depolandığı “Büyük Veri Binası” ile karşılaşır. Bu noktada Özen, öğretim ilkelerinden olan “somuttan soyuta” ilkesini kullanmıştır. Dijital hikâyelendirme ile ilgili bir makalede, soyut kavramların somutlaştırılarak ve günlük hayatla ilişkilendirilerek öğretilmesinin, öğretmenlerin en önemli görevlerinden biri olduğu belirtilmiştir. (Aktaran Turgut ve Kışla 2015). Bu noktada internet ortamındaki verilerin depolanması anlatılırken bir binanın resmedilmiş olması öğretme tekniklerinden somutlaştırmaya doğru bir örnektir. Aynı zamanda “dijital ayak izi” kavramı tanımlanmadan önce somut bir örnek gösterilerek anlatım desteklenmiştir. Tata ve Tina, Büyük Veri Binası’na girdiklerinde Tina’nın dijital ayak izini görmek için bina içerisinde Tina’nın adının yazılı olduğu bir oda bulurlar ve içeri girerler. Odanın içerisinde Tina’nın doğduğundan beri sahip olduğu, sevdiği sevmediği, kaybettiği, çöpe attığı bütün eşyaları yer alır. Sevmediği eşyaların da orada olduğunu gören Tina bu durumdan memnun olmaz ve oradan çıkmak ister, Tekno Tavşan Tata ise bu odanın ona interneti öğretebileceği en güzel yer olduğunu söyleyerek dijital ayak izini anlatır; “İnternet de böyledir. Yaptığın hiçbir şey silinmez. Güzel olan şeyler de silinmez, hoşuna gitmeyen şeyler de silinmez. Hatta yaptığın her şey internette bir iz bırakır. Buna dijital ayak izi denir. Eğer dikkatli bir kullanıcı olursan bu odada yani internette karşına hep istediğin şeyler çıkar”. Okuyucu, somutlaştırma yöntemi sayesinde bu ifadede geçen dijital ayak izi ile odadaki eşya yığını görselini bağdaştırarak kavramı öğrenmiş olur.

Dijital Ayak İzimi Öğreniyorum kitabında tüm sosyal mesajların, öğretici kavramların yanı sıra Tina’nın bağımlısı olduğu internet oyunlarına herhangi bir eleştiri ya da bu konuda çocukları bilinçlendirici, yönlendirici bir ifadeye yer verilmemesi eserin eksik yanıdır. Tina’nın dijital ayak izine bakıldığında sadece oyun sitelerinin yer aldığı görülür ve Tekno Tavşan Tata sosyal medya hesapları üzerinden oyun oynamadığı için Tina’yı tebrik eder. Sosyal medya hesaplarının kişisel bilgilerini paylaşarak oluşturulduğuna, böylelikle dijital ayak izinde kendisiyle alakalı özel bilgilerin de olabileceğine değinir. Tata, 13 yaşından önce sosyal medya hesabı açmaması için Tina’yı uyarır. Ancak okul öncesi için biraz daha detaya girilerek dijital ayak izinin başkaları tarafından takip edilebileceğine ve kullanılabileceğine değinilse çocuklar için daha caydırıcı olabilirdi. Ayrıca sosyal medya hesabı olmadığı için tebrik edilen Tina oyun siteleri konusunda da ailesine danışarak hareket etmesi noktasında uyarılsa bilinçlendirme kısmı daha sağlam bir şekilde yerine getirilmiş olabilirdi. Bu noktadan çocuklara kitabı seslendiren ebeveynlerin; “Tekno Tavşan Tata, sosyal medya hesabı olmadığı için Tina’yı tebrik etti ve ‘Oyun siteleri konusunda da seçici olman gerekir. Ailenin uygun görmediği sitelerden uzak durmalısın.’ dedi.” şeklinde ufak eklemeler yapması uygun olabilir.

Dijital Ayak İzini Öğreniyorum genel hatlarıyla ele alındığında kısa cümleleri, akıcı ve yalın dili ile okul öncesi için eğlenceli ve eğitici bir eser. Çocukların dünyasında masallarla süregelen hızlı ve akıllı tavşan figürü bu eserde de karşımıza çıkar, bu açıdan düşünüldüğünde başta klasik dursa da yazarın ana karakter olarak tavşanı seçmesi çocukların hayal gücüyle kolayca bağdaşacaktır ve bu aşinalığın öğrenmeyi kolaylaştırıcı etkisi kaçınılmazdır. Eseri sonlandırırken Özen, yeni maceralara da göz kırpar. Tina Baytlar Diyarı’na veda ederken dünya teknolojisini yönetip kontrol eden Aykız Teni’nin yaşadığı Ay’ı görür ve bir dahaki sefere de oraya götürmesi için Tata’dan söz alır. Böylelikle yeni bir maceranın kapısı aralanır ve okuyucuya merakla beklemek düşer. Eserde, çocuklar için soyut ve ucu açık bir kavram olan teknolojinin ele alması ve anlaşılır bir üslupla, somut örneklerle çocukta bir bilinç oluşturulması önemlidir. Görsel anlatımı ve renklendirmesi de anlatıcıyı destekleyerek çocukların masalı ilgiyle takip etmesine yardımcı olmaktadır. Eğer sizin de etrafınızda teknolojiye ve yeni bilgiler öğrenmeye meraklı çocuklar varsa Dijital Ayak İzini Öğreniyorum gönül rahatlığıyla okuyup anlatabileceğiniz bir masal.

 

Kaynakça

Kışla, T. ve Turgut, G. “Bilgisayar Destekli Hikaye Anlatımı Yöntemi: Alanyazın Araştırması.” Turkish Online

Journal of Qualitative Inquiry, (2), 2015. 97-121.

Özen, Yeşim.  Tekno Tavşan Tata ile Teknolojik Masallar Serüveni - Dijital Ayak İzini Öğreniyorum. İstanbul:

Abaküs Kitap, 2017.