Soruşturma

Varol Yaşaroğlu

Araştırmalar mizah yeteneği güçlü olanların geçmişlerinin, bugün ve geleceklerinin olumlu yönlerine odaklanmaya eğilimli olduklarını gösteriyor.

Çocuk Yazını “Çocuk edebiyatındaki yeri ve çocuk özneyle ilişkisi” bağlamında yeni dosya üst başlığını “mizah” olarak belirledi. Çocuk edebiyatındaki gülmecenin varlığı okuru eğlendirdiği, eleştirdiği noktada düşünmeye sevk ettiği ve aynı zamanda hedef kitlesi için birleştirici bir güç olduğu aşikâr. Bu noktadan hareketle resimlediğiniz kitaplardaki eğlendirici çizimler için neler söylemek istersiniz?

Araştırmalar mizah yeteneği güçlü olanların geçmişlerinin, bugün ve geleceklerinin olumlu yönlerine odaklanmaya eğilimli olduklarını gösteriyor. Hayatlarında mizah arayanların, aynı zamanda mevcut yaşantılarının da güzel yanlarına odaklandıkları görülüyor. Ve tam da dünyamızın ihtiyacı olan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden mizahın ciddi ve davranış bilimiyle alakalı bir şey olduğu konusunda bir fikir birliği içinde olmalıyız ve çocuklarımızın mizahla iç içe olmalarını sağlamalıyız. Sevgi ve barış dolu, pozitif insanlardan oluşan bir dünya için, bu anlamda mizah çok çok önemli bir yer tutmaktadır. Artık mizahın insanları mutlu etmek, samimiyet kurmak ya da stresle başa çıkmak için de kullanılabileceğini biliyoruz. Bu yüzden çocuklarımıza mizah aşılamalıyız. Çocuklarla yapılan mizah etkinlikleri ve alıştırmaları, duygusal sağlık ve iyimserliği artırmayla sonuçlanır. Bu tür aktivitelerle, çocukların mizahı anlayabilmenin en önemli unsuru olan zihinsel simge yaratma becerilerini de artırmış oluruz. Biz şu anda ebeveynlere bu tür aktiviteleri, Türkiye'nin en çok seyredilen, okunan ve oynanan çocuk içeriklerinden olan "Kral Şakir" serileri ile sunuyoruz. Çocuk ve ebeveyne, bir arada eğlenerek öğrenebildikleri mizah dolu aktiviteler sunuyoruz. 

Biz tür olarak eğlendirici çizimler ile “saçma grafik gülmece” yapıyoruz. Bu kategori, tuhaf, garip ve gerçeküstü gülmeceyi kapsamaktadır. İzleyici ve okuyucuda şok etkisi yaratmaya çalışıyoruz. Konular saçma görünmekle birlikte, güncellikten kopuk değildir. Kaynaklarını çağdaş toplumda buluyoruz. Okuyucu ilk anda bir sürprizle karşılaşır ama konu kendisini düşündürür. Kimse gülmeseydi bile -ki çok gülüyorlar- biz bunları yazarken çizerken gülüyoruz. En önemlisi bu! Gülmek ruhun gıdasıdır. Gülmek ruh ve beden için en güçlü ilaç!

 

Çocuk kitaplarının özellikle okul öncesi ve ilköğretim çağı eserlerinin çizim ve resimle bir bütün olduğu gerçeği göz önünde tutulursa eğlenceli bir görsel evren kurmanın yolu nerelerden geçer? Mizah içerikli çizgi roman okurluğu ya animasyon seyirciliğinin buna katkısı var mıdır?

 

Ünlü karikatürist Steinberg der ki: "Çizgimin bir anlam kazanması için okuyucumun ortak kültürümüzden, tarihimizden, şiirimizden yararlanmasını ve benimle ortaklık kurmasını ısrarla istiyorum. Çizgimi gözleriyle izleyen okuyucu sanatçı olur. Bakıyorum demek ki Steinberg vardır."

Bu kurulan ortaklık, “Kral Şakir” serisinde eğlenceli görsel evrende kendisini bulur. Mizah içerikli çizgi roman okurluğu ve animasyon seyirciliğinin buna katkısı çok büyük. Küçükken bana okumayı sevdiren çizgi romanlar, çok kitap okuyan birisi olmamı sağladı. İzlediğim animasyonlar, birçok kült sanat eseri filmini beğeniyle takip etmemi sağladı. Ve bunların hamurunda hep mizah vardı. Mizahı okuma-yazma bilmeyenler bile algılayabilir. Bu yüzden bilim ve kültür konularının basite indirgenmesinde mizahtan yararlanabiliriz. Eğitim, kültürün ve yurttaşlık bilgilerinin gelişmesinde mizahtan yararlanabilir. 

Mizah, aynı zamanda kaçış ve eğlence için en iyi araçlardan biri olarak görülür. Sözün gerçek anlamıyla çözümü kolay bir sorunun sonunda elde edilen rahatlamayı sağlar, belirli bir sorun okuyucunun kafasında hemen oluşuveren bir açıklığa kavuşur. Yapılan araştırmalar gülmecenin çok aranır bir ürün olduğunu doğrulamıştır. Gülmeceyi içeren ve anlaşılması kolay olan içerikler, okuyucuya eğlenceli bir ortam yaratmaktadır. Ancak mizah bu kaçış ortamını sağlarken toplumsal değişim ve gelişme alanında olumlu ve eğitici bir rol de oynuyor. Tıpkı “”Kral Şakir” içeriklerinde olduğu gibi. Bu içeriklerde iklim değişiminden toplumsal cinsiyet eşitliğine, nitelikli eğitime kadar birçok konuda güçlü mesajlar veriyor. Son yaşanan İzmir depreminden sonra bir anne, bana mesaj yolladı: "Çocuğum deprem olmaya başladığında, sakince kolumdan tutup, beni güvenli bir bölgeye götürdü. Ardından deprem hafifleyince yine sakin bir şekilde bir depremde uygulanması gereken ve  hayat kurtaran tüm şartları uygulayarak beni dışarı çıkardı. Çocuğuma şaşkın bir şekilde bunları nerden öğrendiğini sorduğumda bana bunları "Kral Şakir- Afetten Korkma" adındaki ilk okuma serisi kitabından öğrendiğini söyledi. İşte bu olay, içeriklerimizle ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığımızı apaçık gösteriyor. “Örümcek Adam” çizgi roman serisinde Örümcek Adam’ın amcasının hafızalara kazınan bir cümlesi vardır: "Büyük güç büyük sorumluluk getirir"... Çocuklara içeriklerini başarılı bir şekilde ulaştıranların elindeki güç, bu büyük sorumluluğu da getirmek zorunda. O yüzden aileler çocuklarının okuduğu ve izlediği içerikleri gözlemleyerek, bu büyük sorumluluğu göz önünde bulunduran yayınları seçmede özen göstermeliler. Yani "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir" cümlesini ebeveynler için tersten uygulayalım: Ve diyelim ki: "Aynı zamanda büyük sorumluluk da büyük güç getirir." Böylelikle çocuklarına eylemleriyle sorumluluğunu gösteren büyük güce sahip ebeveynler oluşsun. 

 

Güçlü bir Türk karikatür geleneğinden bahsedebiliriz. Bu geleneğin tarihçesini düşündüğümüzde çizerken güldürmenin figüratif anlamda nasıl bir karşılığı vardır? Çizimdeki içtenlik duygusunu nasıl yorumlarsınız?

 

Tarihçemizde Cemal Nadir’in Amcabey tiplemesinden tutun da Oğuz Aral’ın Avanak Avni'sine kadar birçok değerli karikatüristimiz figüratif anlamda çizerken güldürmenin kodlarını oluşturmuşlardır ve kodlar günümüze kadar evrilerek bizlere ulaşmışlardır. Her karikatürcünün/ mizahçının kendi kodları, anahtarları vardır. Karikatürcü düşüncesini işaretlerle, simgelerle anlatır. Bir tür kodlama işlemi uygular. Bu karikatürcüyü tanıdıkça kodlarını anlamaya çözmeye başlarız. Bu bir kodu çözme işlemidir. Kodları bilinmeden, karikatürcü anlaşılamaz. Karikatürcü, bir bakıma okuyucularını yetiştirir, onlara kendi biçemini, anlatımını, kodlarını öğretir. İşte bu kodlar çocuklar tarafından içselleştirildikleri zaman, çizimlerin içtenlik duygusu onlara yüzde yüz geçer ve çok samimi bir iletişim doğar. Artık bize sonuna kadar güvenen, samimi anlatımımıza rahatça kendini bırakan çocuk ile hikâye anlatımında MUHTİŞİM maceralara çıkarız!

Bizi takip edenler “Kral Şakir” içeriklerimizde duyduğunu, düşündüğünü bulabilir. Ayrıca içeriği çok iyi anladığından ötürü de çok gururlanabilir. Tüm “Kral Şakir” içeriklerimizde tamamlanması gereken bir biçim, bulunması gereken bir anlam vardır. Bunları ortaya çıkartmak okuyucuya/izleyiciye zevk verir. Bu tıpkı bulmaca çözümü gibi zevkli bir iştir. Tamamlanmamış bir biçimi, okuyucunun/izleyicinin kendi kafasında tamamlaması ona hoş bir doyum sağlar, kendine güveni artar ve yüreklenir. 

 

Çocukların genellikle gülmeyi ve eğlenmeyi sevdiğini biliriz. Üretilen çocuk kitaplarında mizah içerikli resimlemenin okunurluğu arttırdığından bahsedebilir miyiz?

 

Günümüzde insanlar okumaya fazla zaman ayırmıyorlar. Boş zamanlarının artmasına karşın insanlar hep sıkışık bir ortam içindeler, zamanları yok. Gazetelerine şöyle bir göz atarlar, ilgilendikleri yazıları okurlar. Karikatüre göz atmak çok kolaydır. Fıkraları okumadan önce karikatüre nasıl olsa bakılır. Acelesi olan okuyucu birkaç saniye içinde karikatürü anlayıverir. Bu nedenle karikatür geniş halk kitlesine ulaşıverir. Bu konuda Faizant şöyle der: "Karikatürün bir tür görsel vurucu gücü olmalıdır. İnsanlar karikatürü hemen anlamalıdır. Bir saat süreyle, bu kim, bu ne demek, kim konuşuyor, kim dinliyor diye sorular sormamalıdırlar kendilerine." Bizim kitaplarımızda da kitaplarımızın kolayca, rahatça ve zevkle okunmasında karikatürize görsellerin böyle bir gücü var. 

A.Moles ise “İletişim incelemesi” adlı yapıtında şöyle der: “Alıcı mesajı oluşturan tüm iletileri görür, kendi dağarcığındaki verilerle karşılaştırır ve sonra mesajı anlar. Bu birleştirme işlevine, iletiyi çözümleme diyebiliriz. Alıcı mesajı alır almaz çözümlemeli ki anlaşılır bir biçimde yoruma geçebilsin.”  Çözümlemede bir çıraklık dönemine, bir eğitime gerek vardır. Bu olmadan verici ile alıcı arasında anlamlı bir iletişim sağlanamaz. Mizahçı okurlarını yetiştirir, onlara kendi çizgilerinin anahtarlarını öğretir. Bu tür eğitim mizahi içeriğe bakılmasına açıklık getirir, iletinin algılanmasını ve anlaşılmasını sağlar. Ve karikatür/mizah ağırlıklı içerikler bunu basit bir şekilde okunurluğu arttırarak yapar.

 

Okuduğunuz en komik çocuk kitabını bizimle paylaşır mısınız? Bu kitapla ilgili hafızanızda yer eden komik sahneler neler?

“Kral Şakir” serisindeki kitaplarımız okuduğum en komik çocuk kitaplarının başında geliyor. Ama diğer kitaplar arasında Köpek Adam kitabına çok gülmüştüm. Kitabın sonunda çocukların çizim yeteneklerini geliştirmek amacıyla "Karakterlerimizi nasıl çizebilirsiniz?" sayfaları konmuştu. O sayfalardan birinde kitapta yer alan "Görünmez adam" karakterinin nasıl çizileceğini gösteren iki sayfa bomboş beyaz sayfalar olarak bırakılmıştı. Bu zekice espriye çok gülmüştüm.