Dosya

Pat Karikatür Okulu’nu Mizah Teorileri Bağlamında Okuma

Ödüllü yazar Behiç Ak’ın Pat Karikatür Okulu kitabı 2010 yılında Günışığı Kitaplığı aracılığıyla okurla buluşur.

 

“İnsanlık dışında hiçbir şey gülünç değildir.”

Henri Bergson

 

Ödüllü yazar Behiç Ak’ın Pat Karikatür Okulu kitabı 2010 yılında Günışığı Kitaplığı aracılığıyla okurla buluşur. Sanatçının hem yazar hem de çizerliğini üstlendiği eser, yıllar içinde otuz sekizinci baskıyı görür. Çocuk edebiyatına birçok eser kazandıran yazar, bu eserlerinde güçlü ve etkili anlatım biçimi mizaha sıklıkla yer verir. Toplumun aksayan birçok yönünü ustalıkla işleyip çocukları eğlendirirken aynı zamanda düşündürür. Anlatı, Tuhaf lakaplı çocuğun Bay Kerpeten’in işlettiği nalbura girişiyle başlar. Tuhaf, orada sınıfa yeni gelecek arkadaşı için sarı ve mavi renk iki obje arar. Tam hayalindeki sarı renkte bir süpürge ve istediği şekilde mavi bir leğen alarak oradan ayrılır. Bunu gören arkadaşı Vıcık ona, “Ne yapacaksın bunlarla?” diye sorar (Ak 12). Tuhaf, sınıflarına yeni gelecek öğrenciye -Doğrucu Davut’a - lakap bulmak için yapılan partide kullanacağını söyler. Vıcık, “Herkese bir isim uyduruyorsunuz. Bana da Vıcık dediniz. Neden olduğunu bir türlü bulamadığını,” söyler (13). Anlatı sınıfa yeni gelen Doğrucu Davut ve sıra arkadaşı Patates’in serüvenini konu alır. Sınıftaki ilginç lakaplar aracılığıyla bazen bizi güldüren bazen düşündüren metin oldukça zengin mizah öğeleri barındırır. Ben bu yazımda Pat Karikatür Okulu kitabı kahramanları Doğrucu Davut ve Patates’i, lakapları üzerinden mizah teorileri bağlamında inceleyip kahramanımızın sağaltılmasını çözümlemeye çalışacağım.

Lakap, Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin ve ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad, olarak tanımlanır. Anlatıda sınıftaki öğrencilerin çok değişik lakapları vardır. Bunlar; Tuhaf, Patates, Saat Kaç, Örümcek, Vıcık, Ters, Suspus, Kedi, Karadelik, Yavaş, Kertenkele (15) gibi lakaplardır. Karadelik, tıpkı bir kara delik gibi insanları kendine çektiği (21); Ters, her şeyi tersten söylediği (22); Taktuk, pinpon şampiyonu olduğu (18); Ütü, her şeye kızdığı (26) için bu lakaplar onlara verilmiştir. Lakaplar kişinin fiziksel bir özelliği, davranışı veya başına gelen bir olay üzerine takılır. Kimi zaman kişiyi yücelten kimi zamanda değersizleştiren yönü bulunmaktadır (Sağlam 257-258). Sınıfa yeni gelen çocuğun henüz bir lakabı yoktur. Arkadaşları bunun için bir tören hazırlar ancak yeni öğrenci, kendine bir lakap takılması işinden hoşlanmaz ve “Benim adım Aydın!” diyerek kendini tanıtır (Ak 16). Anlatı bu noktada onun ismi üzerinden sistem eleştirisi yapar. Aydın’ın Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre ileri düşünceli anlamı vardır. Lakaplar, isim, unvan gibi resmi tanımların olmadığı çok eski zamanlarda kullanılırdı. Günümüzde ise gelişmemiş toplumlarda kullanılmaktadır. Eğitim düzeyi düşük, ilkel toplumlarda lakapların kullanım amacı kişiyi tarif etmek ve övmekten çok kişiyle alay etmek ve kişiyi değersizleştirmektir. Bu tür lakaplar, kişiyi itibarsızlaştırdıkları için sosyal ahlak kurallarına aykırıdırlar (Sağlam 258). Ülkemizde 02.07.1937 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile umumi edebe uygun olmayan, komik ve gülünç soyadı kullanımı, aynı kanunun 21.06.1934 tarih ve 2731 sayısı ile lakaplar kaldırılmıştır. Dolayısıyla Aydın, “Benim ismim var zaten!” (Ak 17) diyerek lakap takma işini kabul etmez ve okur muhayyilesinde Aydın ismini simgesel olarak kabul ettirir. Ancak anlatıda lakap takılmaktan kurtulamaz ve yeni lakabı Doğrucu Davut olur.

Birçok kavram gibi mizahın tanımını yapmakta oldukça güçtür. Mizahın alay, şaka, gülmece gibi anlamları vardır (Karataş 231). Tanım konusunda belirsizlik çeşitli mizah teorilerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. En çok bilinen Hobbes’in uyumsuzluk teorisidir. Bu teoriye göre kıyaslama sonucu kendimizi daha üstün gördüğümüzde gülme ortaya çıkar ve bu duygu bizi rahatlatır. Rahatlama teorisi ise olaya psikoanalitik bir yaklaşım getirerek yaşantımızdaki baskılar sonucu üzerimizde biriken olumsuz enerji uygun bir ortam bulduğunda boşaldığını ve bizimde bu boşalma sayesinde rahatladığımızı ifade eder (Aktaran Kahya 32-33). Bergson’un gülme kuramında toplumun kişiden dikkatli olma ve çevik bir beden beklentisi vardır (22). Bunun aksi bedenler normatif kabul edilir ve bu biçimsizlik bizi güldürür. Pat Karikatür Okulu’nun karakterlerinden Patates’in iri bir burnu olduğu için ona bu lakap takılmıştır. Burada lakap takılmaya değer görülen şey onun burnudur ve bir sebzeye dönüştürülür. Bergson’un kuramına göre burada bizi güldüren şey nesnedir (Aktaran Kahya 24). Patates’in burnu uyumsuzluk nesnesidir ve uyumsuzluk teorisine göre sınıftakilerin burnu ile karşılaştırıldığında patates kadar büyük bir burundur. İşte sınıfı gülmeye iten budur. Bu gülme kısa süreliğine rahatlama sağlar. Ancak her ne kadar okur nesneye gülse de bu durum gülünen kişiyi yaralar. Çünkü lakap takılması olumsuz öz benlik gelişimine sebep olarak çocukların kişilik gelişimini negatif yönde bir etki yapar.[1]

 

 

Patates’in burnunun biçimi talihsiz bir kaza sonrası bozulmuştur (Ak 25).Bunda gülünecek bir şey yoktur. Doğrucu Davut başlarda sınıftaki düzene bu düşüncesini anlatmakta zorlanır. Ancak sorgulayıp üstüne gitmekten vazgeçmez. “Sana Patates diye hitap edemem. Bu benim sınırlarımı çok zorluyor.” diyerek sorunu net olarak tanımlar. Patates ise “Dert etme, bana Patates isminin takılmasını normal karşılıyorum,” diyerek durumu kabullendiğini ifade eder. Öyle ki Patates diye bir karikatür karakteri geliştirdiğinden bahseder (30-31). Anlatıda eleştiri, mizah aracılığı ile açılıp çocuğun duygusal sağaltımı ve kendini gerçekleştirme işlevi sanata devredilir. Daha sonra deşifre edildiği üzere bu karakter Patates’in kendisi değil savunma mekanizması olarak geliştirdiği bir personadır. Bu nedenle Aydın, bu diyaloglarla tatmin olmaz. Sürekli bu konu üzerinde iz sürmeye devam eder. Mesela öğretmen ülkemizi tanıyalım dersinde patates bitkisini anlatırken sıra arkadaşının izin isteyerek sınıftan ayrılmasını bir rahatsızlık olarak değerlendirir (32). Doğrucu Davut’un gözlemleri ancak günler sonra sonuç vermeye başlar ve Patates o gün çok önemli bir gelişmeyle okula gelir (66). Yıllar önce İsviçre’ye giden babasından bir mektup alır. Babası mektubunda onun bir isteğini yerine getirmek istediğini söyler. Patates’in talebi ise İsviçre’de estetik ameliyatla burnunu değiştirmek olur (67-68). Doğrucu Davut buna şaşırmakla birlikte doğru yolda olduğunun ilk sinyallerini alır. Patates, artık kendine takılan lakabı umursadığını ve ondan kurtulmanın yollarını aradığını dile getirir.

Patates burun seçme işini arkadaşlarına bırakır. Bunu yaparak öyle bir burun seçsinler ki ona Patates demek zorunda kalmasınlar ister (70-71). Ancak işler hemen yoluna girmez. Katalogdan burun seçme işi hiç kolay değildir. Patates’in seçtiği, küçük ve yukarı kalkık burun onun yüzüne uygun değildir (72). Ama Patates kararlıdır. Bana Patates demeleri hoşuma gitmiyor, bu lakap burnumu değiştirmeme sebep olacak, diyerek bunu ifade eder (74). İşte değişim bu noktada gerçekleşir. İlk defa ona Patates denmesinden hoşlanmadığını yüksek sesle söylemiş ve bunu çözmek için net bir şekilde çaba göstermiştir. Nihayet Patates İsviçre’ye gider. Ancak on sekiz yaşından küçük olduğu için ameliyat olamaz. Lakin bu gelişme somut olarak atılmış bir adım olduğundan bazı şeylerin değişmesine neden olur (81). Kısa süre içinde ismi önce Patat sonra Pat’a dönüşür (82). Artık kolay kolay sınıfta kimse kimseye lakaplarıyla seslenemez olur ve lakaplar kısalır. Örneğin Doğrucu Davut, Dodo olur. Bu haliyle Aydın’ın en zayıf özelliği gibi algılanmaz (83). “Patates’in Maceraları” artık “Pat’ın Macelarına” dönüşmüştür.

 

 

 

Sonuç Yerine

Anlatı mizah aracılığıyla lakap takma olgusuna eleştirel bir bakış atar. Mizah teorileri bağlamında incelendiğinde karakterlerin lakaplar üzerinden birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı görülür. Kısa süreliğine üstünlüğün getirdiği rahatlama bir tatmin yaratır. O yaş gurubu çocuklar sınırları keşif etme, gücünü test etme eğilimiyle bu yöntemi kullanır. Sistem o kadar kanıksanmıştır ki kısa süreliğine rahatlama sağlayan bu olayın sonuçlarını kimse sorgulamaz. İşte eleştiri bu noktada başlar ve karakterler aracılığı ile çözümleme gerçekleşir.

Daha sınıfa gelmeden Bay Hoş geldin lakabı verilen Aydın, kendisine lakap takılmasından hoşlanmaz. İleri düşünceli ve aydın kimliğiyle söylemleri lakabının Doğrucu Davut koyulmasına engel olamaz. Doğrucu Davut sınırlarını zorladığı için arkadaşına Patates lakabıyla hitap edemez. Bunun arka planında birçok önemli neden vardır. Öncelikle lakaplar eski çağlarda kalmış günümüzde ise gelişmemiş ülkelerde kullanılmaktadır. Amacı itibariyle çoğu zaman kişinin zayıf özelliğini vurgulamak için kullanılır. Ülkemizde cumhuriyetin getirdiği yeniliklerden biri olan soyadı kanunu ile kaldırılmıştır. Bugün kişilerin fiziksel veya davranışsal yönleriyle dalga geçmek çağ dışı olarak görülen bir davranıştır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar kişinin ruh sağlığına zarar verdiğini göstermektedir. Özellikle çocuklarda olumsuz kişilik gelişine neden olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda Aydın, ileri düşünceli ve bilgin kişi olarak lakap takma olayını reddeder.

Anlatı boyunca Aydın’ın Patates’e yaptığı baskı okur gözünde onu kahramana dönüştürür. Yazar bunu yaparken çocuğa görelik bağlamında günlük, çocuksu bir diyaloglarla okura aktarır. İkili arasındaki bu konuşmalar nihayet Patates’in burun değiştirme isteğine neden olur. Aslında sadece o değil herkes değişim ister ama yalnızca Patates bunu başarır. Çünkü o bir sanatçıdır ve çizdiği karikatürler duygusal bir sağaltıma aracıdır. Patates önce sorununu karikatürlerine yansıtır. Sonra arkadaşı Aydın’ın söylemleriyle yavaş yavaş dile getirir. Nihayet sanatçı kimliği açığa çıkar ve çözüm üretme gücünü kendinde bulur. Anlatı mizahi anlatımla lakaplar üzerinden kurduğu sistem eleştirisini sanat aracılığı ile sağaltarak karakterlerin iyileşmesini sağlar.

 

 

 

 

 

Kaynakça

Ak, Behiç. Pat Karikatür Okulu. İstanbul: Günışığı Kitaplığı, 2010.

Bergson, Henri. Gülme, Komiğin Anlamı Üzerine Deneme. İstanbul: Dergâh Yayınları, 2010.

Kahya, Yalçın. Mizah Kitabı. İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 2019

Karataş, Turan. Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü. İstanbul: İz Yayıncılık, 2019.

Sağlam, Mehmet Halil. “Fakir Baykurt’un Köy Romanlarında Lakaplar”. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi 1. (2020): 257-258.