Dosya

Hiçten Değere – Sanat ve Çocuk Etkileşimi Bağlamında Nokta

Resim ve metin uyumuyla çocuklara ve hatta yetişkinlere sanatı sevdirebilecek, okurunda aydınlatma etkisi olabilecek eserlerden biri Peter H. Reynolds’un yazıp resimlediği Nokta’dır.

Sanat bir yaratım alanıdır ve bilişsel, duyuşsal aktiflik gerektirir. Çocukların sanatla buluşmaları gelişim sürecine katkı sağlar. Herbert Read de Sanat ve Toplum adlı eserinde “sanat bir bilgi türüdür ve sanat dünyası, insanlık için felsefe dünyası ya da bilim dünyası kadar değerli bir bilgi sistemidir,” der (26). İnsanın öğrenme sürecini daha duyarlı ve hatta eğlenceli hââle getiren, kendine has başka gerçeklikler yaratmasını mümkün kılan estetik bakış açısıdır. Gelişim sürecinin daha verimli bir şekilde geçmesi için çocukların nitelikli ve estetik uyaranlara ihtiyacı bulunur. Evde başlayan eğitimde ev içi etkinlikler, okul dönemindeyse yapılandırılmış derslerde çocukların yaratıcılığını harekete geçirecek, düşüncelerini özgün bir biçimde açığa çıkarmasına yardımcı olabilecek alanlar açmak gereklidir. Yaratım süreci imgeleme ile başlar. Bireyin iç görüsü, düşleri, fikirleri, duyumsadıkları yani imgeleri sanat ile ortaya çıkar. Haluk Yavuzer Resimleriyle Çocuk adlı eserinde “Çocuk dinamik bir olgudur. Sanat onda bir “düşünme dili” şeklinde yansır” (13) cümleleriyle çocuk ve sanat etkileşimini açıklar. Çocukların düşünme dilini özgün bir şekilde ortaya koyabilmeleri ifade özgürlüğünü içselleştirmeleriyle gerçekleşebilir. Ayrıca merak yetileri de köreltilmeden çocukların şevklendirilmeleri önem arz eder.

Sanatsal bir yaratımın parçası olabilmek için öncelikli olarak sanata maruz kalmak gerekir. Başka bir insanın duygularını alımlayan biri, bu duyguları yaşamasa da hisseder, içselleştirir.  Edebiyat, duygu aktarımı ve empati kurma açısından çocuklar için en ulaşılabilir sanat dalıdır. Sanatın tüm dalları şüphesiz değerlidir. Fakat çocuklar için yapılandırılmış nitelikli sanatsal faaliyetlere ulaşmak zor olabilmektedir. Özellikle çocuklar için hazırlanmış resimli kitaplar hem tasarım hem de içerik açısından oldukça önemlidir. Çocuklar kitaplardaki resimlere bakarak metnin kurgusunu zihinlerinde tamamlar. Sedat Sever Çocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü adlı eserinde buna “Başka bir söyleyişle, anlamın oluşmasında, resim/resimlerin dili yazılı dile göre daha başat bir sorumluluk üstlenir” diyerek bir bakış açısı getirir (123). Teknolojinin gelişmesiyle çok fazla niteliksiz görsel uyarana maruz kalan çocukların erken yaşlardan itibaren nitelikli sanatla buluşması gerekir. Sanatçı duyarlılığıyla hazırlanmış çocuk kitaplarında resimlerle tanışan çocuk, zihnindeki şemaları sanatsal uyaranlarla soyutlaştırır, edebî metinler ve resmin gücünün birleşmesiyle yeni anlamlar kurar. Eserdeki metin ve resim uyumu çocuğun imgeleme yapabilmesine olanak sağlar. Erkan Çer Çocuk ve Kitap adlı eserinde kitap resimlemenin özel bir sanat olduğunu ifade ederken illüstrasyon sanat dalının Latince “aydınlatma” sözcüğünden geldiğini belirtir. “Bu da illüstrasyonların yazılı metinlere aydınlık, açıklık kazandırması, onları görünür kılması anlamını taşır” (245). Resim ve metin uyumuyla çocuklara ve hatta yetişkinlere sanatı sevdirebilecek, okurunda aydınlatma etkisi olabilecek eserlerden biri Peter H. Reynolds’un yazıp resimlediği Nokta’dır. Bu çalışmada Nokta adlı eseri sanat ve çocuk etkileşimi açısından inceleyeceğim.

Eserin kahramanı Vashti adlı bir çocuktur. Resim dersinin sonunda boş bir sayfa ile üzgün bir şekilde durmaktadır. Resim yapamadığı için üzülür, üzüntüsü başarısızlık ve değersizlikle öfkeye dönüşür. Öğretmeninin bir nokta yapmasını istemesiyle her şey değişmeye başlar. Vashti isteksiz de olsa bir nokta çizer. Öğretmeni kâğıdı imzalamasını ister. Böylece öfke duygusunun yerini azim ve değer görme alır. Daha fazla keşfetmeye, denemeye, üretmeye başlar. Birbirinden farklı renk, biçim ve boyuttaki noktalarla özgünlüğü yakalar ve ardından bir resim sergisi açar, Vashti bir sanatçı olur. Kendisi gibi resim çizemediğini düşünen başka bir çocuğu yüreklendiren rol modeli haline gelir. Eseri oluşturan resimler, metinleri desteklemektedir. Genel olarak bakıldığında resimleri oluşturan kompozisyonların uyumlu ve benzer bir şekilde oluşturulduğu görülür. Bu da çocuk okurda güven hissi uyandırır. Birçok resimli çocuk kitabında olduğu gibi Reynolds Nokta adlı eserinde sayfaları numaralandırmayı tercih etmemiştir. Fakat eser, anlamsal bir ardışıklık ve tutarlık içeren resimlere sahip olduğu için hikâye akışı rahatça ilerler. Ayrıca resimlerin odağında olan nokta, çeşitli renk ve formlarda görünür. Kapaktan başlayarak neredeyse her resimde görülen nokta arka kapakta da yer alır. Bu da döngüselliği ve tamamlanmayı çağrıştırır. Sadece bir nokta olan çizim başlangıçta hiçlik ve değersizlik kavramlarıyla eşleşirken süreç içerisinde nokta anlam kazanır. Her şeyi içine alan bir kümeye dönüşür.

Eserde yer alan resimlerin detaylı değil de eskiz benzeri olması eserin mesajını destekleyecek niteliktedir. Çocuk okur kitapla daha kolay özdeşim kurar. Eserin ilk sayfasında “Resim dersi sona ermişti, ama Vashti sanki oturduğu yere yapışmış gibi kalkamıyordu. Önündeki kâğıt bomboş öylece duruyordu” (1) cümlelerini, ikinci sayfada boş bir sınıf içinde sandalyeye ters oturmuş, kollarının birbirine bağlamış duruşuyla üzgün olduğu anlaşılan bir çocuk resmi tamamlar. Ayrıca eskiz benzeri çizimin etrafını nokta biçiminde bir suluboya tasarımı çevrelemektedir. Bu tasarım hem eserin ismine hem de kahramana odaklanmayı sağlar. Üçüncü ve beşinci sayfalarda Vashti’nin öğretmenini görürüz. Herhangi bir renginin olmaması öğretmenin nötr duyguları temsil ettiğini gösterir. Öğretmeni, resim çizemediğini söylemesine rağmen bir nokta yapmasını isteyince “Vashti boya kalemini eline al[ır].dı. Öfkeli bir şekilde boş kâğıdın ortasına bir nokta yap[ar]tı” (6). Metinde geçen öfke sözcüğünü resimde yer alan turuncu renk desteklemektedir. Öğretmeni Vashti’den noktasını imzalamasını istediğindeyse hâalâa öfkeli bir yüz ifadesine sahip olsa da Vashti’nin etrafındaki daire kırmızıdan turuncuya dönüşür (10). Bir anlamda duygu yoğunluğu da azalmıştır. Esere genel olarak bakıldığında da ilk sayfalarda daha mat renkler kullanılırken ilerleyen sayfalarda canlı renklere yer verildiği görülür. Bu da resimlerde kullanılan renklerin değişimiyle duygu durumlarının değişimine dikkat çekildiği düşünülebilir.

Öğretmeninin nokta resmini çerçeveleyip duvara asması Vashti’yi değersizlik hissinden uzaklaştırmaya başlar. “Vashti’nin çizmiş olduğu minik nokta… ONUN NOKTASI!” (11) cümleleri bunu desteklemektedir. Artık görüldüğünü hisseden kahraman, potansiyelini kullanmaya hazır hale gelir. “Hımmmm! Bundan daha güzel bir nokta yapabilirim!” diyerek kendini keşfetme ve kanıtlama aşamasına geçer (13). Böylece daha önce hiç kullanmadığı sulu boyalarıyla çalışmaya başlar. Vashti karakterinin çiziminde fon olarak kullanılan renkler mavi, yeşil ve sarı renklerine doğru değişir. Donuk tonlardan canlı ve pozitif tonlara geçiş olur. Vashti küçük boyutta bir kâğıda sadece bir nokta çizerek başladığı çalışmalarını geliştirir. Farklı renkler, dokular katar. Çalışma alanı genişledikçe kompozisyonları çevreleyen sulu boya görünümlü daire de genişler. Başka bir anlamda da Vashti’nin öz değer çemberi öyle genişler ki “Hatta kâğıdın etrafını boyayıp ortasını boş bırakarak kocaman bir nokta…” çizer (18).  Artık nokta hiç değil, çok şeydir. Birkaç hafta sonra Vashti’nin renkli noktaları okuldaki resim sergisinde yer alır. Capcanlı sarı bir noktanın merkezinde yer alan küçük sanatçı artık mutlu ve kendinden emin görünmektedir (19). Vashti, kendisine hayranlıkla bakan bir çocuğu fark eder. “Sen gerçekten iyi bir ressamsın, keşke ben de senin gibi resim yapabilseydim,” diyen çocuk Vashti’nin ilk sayfalardaki yerini alır (21). Küçük sanatçı da çocuğu yüreklendirir. Vashti’nin etrafındaki sarı daireyi çocukla paylaştığı görülür (22). Aslında sanatın kapsayıcılığıyla öz güven ve öz değer paylaşımıdır bu. Vashti’nin uzattığı kâğıda eğri büğrü bir çizgi çizer çocuk. Vashti de öğretmeninden öğrendiği gibi çocuktan imza ister. Nokta yerine başka bir şeklin tercih edilmesi sanatın ve sanatçının en önemli özelliğinden biri olan özgünlüğe de göndermedir.

Sonuç

Bu çalışmada, Peter Reynolds’ın kaleme aldığı dünyada ve ülkemizde en çok okunan resimli çocuk kitaplarından biri olan Nokta adlı eseri, resim ve metin uyumu içerisinde inceleyerek sanat ve çocuk etkileşimini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Eserde yer alan görsellerin yazarın iletisini okuruna ulaştırmada etkin olduğu söylenebilir. İllüstrasyonlarda arka planda farklı boyut ve renklerde nokta şeklinin olması renklerle duyguların uyumlu şekilde yansıtıldığı görülür. Yani genel olarak renklerin, karakterin duygu durumuna uygun şekilde kullanıldığı söylenebilir. Eserde, başlangıçta resim yapmaya karşı mesafeli olan ve kendine güveni olmayan bir çocuk olan Vashti’nin öğretmenin yardımıyla sanata ve üretmeye yönelik olumlu tutum ve davranış sergilemeye başlaması sürecine odaklanılır. Bu da önce başta bireylerin güdülenmesi sonra da yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilmeleri için fırsatlar verilmesinin önemini gösterir. Resimde kullanılan teknikler ve kompozisyonun orantılığı çocuk gerçekliğine uygun bir şekilde akışkandır. Böylece çocuk okurun kahramanla özdeşim kurması da kolaylaşmaktadır. Ayrıca resim malzemelerinin yer alması çocukları örnek oluşturmaktadır. Eser, sanatsal farkındalık oluştururken öz değer, öz güven ve potansiyelini keşfetme konusunda her yaştan okurunu da desteklemektedir.

 

 

Kaynakça

Çer, Erkan. Çocuk ve Kitap. Ankara: Eğiten Kitap Yayınları, 2018.

Read, Herbert. Sanat ve Toplum. İstanbul: Hayalperest Yayınevi, 2018.

Reynolds, Peter H. Nokta. Çev. Oya Alpar. İstanbul: Altın Kitaplar, 2018.

Sever, Sedat. Çocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü. İzmir: Tudem Yayınları, 2015.

Yavuzer, Haluk. Resimleriyle Çocuk. İstanbul: Remzi Kitabevi, 1995.