Futbolda belirleyici olan hızdır, sürattir; oyun hem futbolcular hem de seyirciler için dur durak bilmeden sürmelidir. Aradaki duraklamalar sabırsızca geçilmelidir, hız yoksa haz da yoktur futbolda.
“Futbol bir ölüm kalım meselesi mi? Hayır, bundan çok daha önemli.”
Bill Shankly
Cahit Koytak’ın “Futbol Oynayan Çocuklar” şiirinde oyunun sürekliliği, dünyanın gerçekliğiyle çatışır. Şiirin bütün birimleri oyunun açılışıyla başlar: “Yağmurlu bir gün/Dışarıda futbol oynuyor çocuklar” ve bütün birimler şu nakaratla biter: “Ve yağmur yutuyor bütün golleri”. Koytak’ın şiirinde ortam, şartlar oyunun aleyhinedir; bunlar oyunu zorlaştıran hatta imkânsız kılan unsurlardır fakat ortamın uygunsuzluğuna ve şartların zorlayıcılığına rağmen çocuklar oyuna devam ederler. Üstelik futbolun asıl amacı olan gol de imkânsızdır yani oyunun amacı ve hedefi, kazanımı imkânsızdır. Yağmur golleri sürekli yutacaktır. Bu durum her birimin sonunda tekrarlanır ve bir çeşit yazgı olarak kodlanır. Oyunun hedefi olan kazanım kaybolmaya yazgılıdır. Peki, çocuklar bu yazgıdan haberdar mıdır? Bunu bilemeyiz ama içten içe bunu bildiklerini varsayarsak kaçınılmaz olarak şunları sorarız: Kazanmanın imkânsız olduğu bir oyunu neden oynayasınız, çocuklar kazanamayacaklarını bildikleri bir oyunu oynamayı neden ısrarla sürdürürler?
*Bu yazının devamını, editörlüğünü Meryem Selva İnce'nin üstlendiği Çocuk Yazınında Futbol: Mekan, Metin ve Medyatik İlişkiler adlı eserde bulabilirsiniz.