Soruşturma

"Çizgi romanın okurlarını sıkmayacak şekilde yazılması gerekir"

Popüler kültür bağlamında alımlandığı için üzerine çok çalışılmayan bir konu olsa da futbolun çocuk yazınında azımsanamayacak bir yeri var.

Popüler kültür bağlamında alımlandığı için üzerine çok çalışılmayan bir konu olsa da futbolun çocuk yazınında azımsanamayacak bir yeri var. Akran zorbalığına dikkat çeken ve arkadaşlığı pekiştiren bir oyun olarak futbol; ötekine saygı, centilmenlik, iş birliği gibi kavramlarının işlendiği, kaybetmeye dayalı olarak öfke ve üzüntü duygusuyla baş edebilme becerisinin geliştirildiği bir temsil alanı olarak futbol; tarihsel bir olayın aktarımında araçsallaştırılan futbol… Hatta çocuk okura rol model sunma motivasyonuyla şekillenen biyografik futbol yazını örneklerinden söz etmek mümkün. Bu nedenle Çocuk Yazını yeni dosyasında “Futbol” konusuna odaklanıyor. Daha çok yerli ve milli kahramanları çizgi roman dünyasına taşıyan sizin de Kayalıpark Yayınları tarafından yayımlanan futbol konulu bir boyama kitabınız var. Öncelikle sormak isteriz, sizi bu konuda çizmeye teşvik eden neydi?

Öncelikle şunu belirtmek isterim 45 senelik sanat yaşamımda yapmış olduğum çalışmalar arasında futbol tarzındaki çalışmam sadece biridir. Bugüne kadar yaptığım çalışmalarımın içinde tabii ki sadece çocuklara yönelik boyama kitapları yok. Bunların içinde ilköğretim düzeyine hitap eden masallar, hikâyeler ve çizgi romanlarım da var. 60 yayınevinin üzerinde 4500 esere imza attım.

Futbol Boyama Kitabı’na gelince, bu çalışmayı yapmamdaki düşünce, günümüzde sizin de belirttiğiniz gibi spor, bilhassa futbol çocukların ilgisini çeken bir dal olması. Bu yüzden çocuk özne çizdiğim her resimde kendisini bulacak, her resimde kendisini hayal edip canlandıracak, hatta sevdiği takımın renklerini boyayacak düşüncesiyle bu çalışmamı meydana getirdim.

 

Çocuk edebiyatı metinlerinden çizgi romanlar söz konusu olduğunda kurgusal olarak sadece kelime seçimlerinin değil, çizimlerin de belli bir estetik ölçütü yakalamasını gerektiren iç içe geçmiş bir yapı beliriyor. Çocuk okur söz konusu olduğunda bir metni çizerken sizin dikkat ettiğiniz ölçütler, öncelediğiniz teknikler ya da renk seçimleri nelerdir?

Çizgi romanlarımı yaparken öncelikle senaryoların akışına dikkat ederim. Çizgi romanın okurlarını sıkmayacak şekilde yazılması gerekir. Önce senaryoyu okur, kafamda kurgusunu oluştururum, daha sonra kâğıt üzerinde çerçevelerini yapar, balon yazılarını yerleştiririm. Daha sonra hangi kareye hangi resmi çizeceğimi kurgular, sonra sayfalara dökerim (Çamlıca Yayıncılık - Osmanlı Sultanlarının Hayatı çizgi romanında olduğu gibi). Balon yazılarında en çok dikkat çeken bölümü resimlerim ancak yazıyla resim arasında bir bütünlük olmalıdır. Hatta bazı karelerde (durumlarda) sadece resimlerle anlatırım. Renk seçimlerinde ise hazırladığım eser çocuklara yönelikse daha parlak, daha canlı renkler tercih ederim. Gençlere yönelikse daha daha soft ve soluk renklendirmeyi tercih ederim. Dikkat ettiğim ölçüt, öncelikle çocuklarımızın ahlak, örf, âdet ve terbiyesini kötü yönde etkilememeye özen göstermektir.

 

Futbol odağında bir boyama kitabı resimlemek sizin için nasıl bir tecrübeydi? Çocuk okura boyaması için sunulan bir eserde de her bir sayfada ayrı bir kurgudan söz etmek mümkün mü? Ya da şöyle diyelim, bir boyama kitabı çocuk okura ne söyler? Boyama kitabının da bir metin olduğundan söz edebilir miyiz?

Futbol tarzındaki boyama kitaplarıma, çocuklar tarafından diğer boyama kitaplarımdan daha fazla ilgi duyulduğunu tecrübe ettim.  Özellikle erkek çocukların çoğu futbolcu olmak ister. Bu çalışmamda da kendilerini bulup hayallerini süslediklerini düşündüm.

Boyama kitabının her sayfası “yazısız” ayrı bir kurgudan ibarettir, orada çizilen kompozisyon çocukların hayalleri gibi olmalı. Nitekim boyama kitapları da yazı içermeyen, çizgisel bir ifade biçimidir.

 

Kitapta boyanmak üzere canlandıracağınız kahramanların ya da sahnelerin seçiminde popüler kültürün nasıl bir etkisi oldu? Çocuk öznenin beklentisi ya da yayınevi tercihleri üzerine neler söyleyebilirsiniz?

Günümüzde bilimkurgu, fantastik ve spor dalları popülerleşmiştir. Benim ve yayınevlerinin tercihi de genelde bu şekildedir.