Sinemasal

Cesur Küçük Adımlar

Film boyunca ailenin önemine yapılan vurgunun yanı sıra, Merinda’nın ferdiyet ve özgürlüğünü korumasından yana bir tavır alınmış gibidir.

Film boyunca ailenin önemine yapılan vurgunun yanı sıra, Merinda’nın ferdiyet ve özgürlüğünü korumasından yana bir tavır alınmış gibidir. Ancak Merinda’nın annesiyle yaşadığı kimlik mücadelesi toplumsal bir zemine dayanmak yerine âdeta ergenlik döneminin bunalımlarından biri olarak yansır. Bir bakıma Cesur, toplumsal cinsiyet anlayışının yarattığı rol ve normlara karşı radikal bir eleştiri getirmekten uzak görünmekle beraber Disney yapımı animasyon filmlerinin klasik hatta normatif çizgisi dışında seyirciye alternatif bir bakış açısı sunmaktadır. Cesur, zamanına göre ürkek ve geç atılmış bir adım gibi görünüyorsa da önemini ve toplumsal cinsiyet meselesine dair güncelliğini korumaya devam etmektedir.

2012 yılında gösterime giren ABD yapımı animasyon Cesur (Brave), Kuzey Avrupa kültüründe iz bırakmış halk hikâyelerine dayanırken bir yanıyla bugünün toplumsal meseleleriyle de yakın bir ilişki kuruyor. Alışık olduğumuz Disney filmlerinden farklı olarak Cesur, feodal dönemden beri süregelen toplumsal cinsiyet meselesini modern dönemin bakışı ile yeniden düşünmemizi sağlıyor.

Cesur, kraliyet ailesine mensup Merinda’nın, sosyal konum ve cinsiyetiyle ilişkili olarak uyması beklenen toplumsal rollere karşı çıkışını konu edinir. Toplum ve kültürlerin belirlediği cinsiyete dair roller belli algı ve tanımlamaların sonucunda şekillenir. Bu anlamda kadın olmak uysal, kırılgan ve pasif olmayı aynı zamanda bakımlı ve nazik görünmeyi gerektirir. Merinda, çocukluğundan itibaren okçuluğa ve yabani hayata merakı, rahat görünüşe sahip, cesur ve güçlü bir karakter oluşu nedeniyle annesi kraliçe Elinor’la çatışır. Esasen “Cesur” olmak hâli Merinda’nın savaşçılık eğilimi göstermesinden ziyade, hayatına dair kendi kararlarını verebilme cesaretinden kaynaklanmaktadır. Ancak kraliçe, kızını “olması gereken” ideal bir prensese, başka bir deyişle, toplumsal cinsiyetinin ve statüsünün öngördüğü profile dönüştürmeyi ister. Bu bakımdan Merinda’nın dağınık kızıl saçları ve bakımsız görüntüsünden başlayarak kızını hizaya getirmeye, toplumsal kabul ve beklentilere göre Merinda’nın her hareketini yönlendirmeye çalışır. Elinor’a göre Merinda’nın kaderi, kendisi gibi kraliçe olmak ve feodal bağların güçlenmesi için diğer krallıkların varislerinden biriyle evlenmektir.

Filmde Elinor krallığın korunması ve devamlılığı için kızının evlenmesini bir bakıma mensup olduğu sosyal grubun faydası, başka bir deyişle, toplumun çıkarı için isterken Merinda kendi benliğini ve kimliğini korumaya çalışır. Merinda’nın kendi kaderini çizme isteği haklı görülse bile ailenin kutsiyeti ve birlikteliği film boyunca vurgulanan temel unsurlardan birisidir. Bu birliktelik annesiyle yaşadığı tartışmanın ardından bozulur ve Merinda evden ayrılır.  Yolda karşılaştığı büyücü kadından annesini daha doğrusu annesinin evlilik fikrini değiştirmesini ister. Dileği gerçekleştiğinde annesini, babası kral Fergus’un intikam ateşiyle yanıp tutuştuğu bir ayıya dönüşmüş olarak bulur. Zahiren ayıya dönüşen kraliçe yabani hayatın içerisinde zamanla saldırganlaşma eğilimi gösterse de kibarlık ve aşırı zarafetinden ödün vermez. Alışık olmadığı yaban hayata uyum sağlamak zor olsa da Merinda’nın cesareti ve şikâyet ettiği okçuluğu yardımına koşar.

Öte yandan evlilik meselesinden ötürü çatışma içerisine giren krallıklar, Merinda’nın tıpkı annesi gibi otoriter ve birleştirici konuşmasıyla sakinleşir. Anne-kız arasındaki çatışma bir tür empati ve sağduyunun kurulmasıyla çözülür. Ancak kraliçenin Elinor’u eski hâline çevirmek için kaleye geri dönmesi ve özellikle Mordu ismindeki ayının saldırısına uğramış, bir bacağını da kaybetmiş olan babasına görünmemesi gerekmektedir. Kral Fergus, burnunun dibinde dönen olaylardan habersiz ayıya dönüşmüş karısını görür ve peşine düşer. Merinda annesini kurtarmak için artık babasıyla mücadele etmektedir. Uzun soluklu bir kovalamacanın ardından babası ve annesi arasında kalan Merinda’yı daha büyük bir tehlike bekler. Vaktiyle tüm krallıklara sahip olmak için büyücüden güç isteyerek Mordu ismindeki ayıya dönüşen eski kral iyice saldırganlaşmıştır. Merinda’nın cesareti ve okçuluğu Mordu’nun karşısında işe yaramaz hâle gelir ancak onu annesinin fedakârlığı ve zekâsı kurtarır. Merinda annesini eski hâline getirmek için son bir hamle daha yapar ve büyü tersine döner. Öte yandan sadece Elinor değil Merinda da büyük bir değişim yaşamıştır.

Film boyunca ailenin önemine yapılan vurgunun yanı sıra, Merinda’nın ferdiyet ve özgürlüğünü korumasından yana bir tavır alınmış gibidir. Ancak Merinda’nın annesiyle yaşadığı kimlik mücadelesi toplumsal bir zemine dayanmak yerine âdeta ergenlik döneminin bunalımlarından biri olarak yansır. Bir bakıma Cesur, toplumsal cinsiyet anlayışının yarattığı rol ve normlara karşı radikal bir eleştiri getirmekten uzak görünmekle beraber Disney yapımı animasyon filmlerinin klasik hatta normatif çizgisi dışında seyirciye alternatif bir bakış açısı sunmaktadır. Cesur, zamanına göre ürkek ve geç atılmış bir adım gibi görünüyorsa da önemini ve toplumsal cinsiyet meselesine dair güncelliğini korumaya devam etmektedir.

 

Kaynakça

Cesur. YönMark Andrews ve Brenda Chapman. Orlando:Walt Disney, 2012.