Dosya

“Altı Süper Kahraman” Hakkında: Sevimli Robot Baymax Turing Testini Geçebilir Mi?

Macera sırasında iki taraf olduğu söylenebilir: Hiro/Baymax birlikteliğinin bulunduğu “iyi” ve Profesör Callaghan/mikrobot teknolojisinin birlikteliğinin bulunduğu “kötü”.

2014 yapımı animasyon film Big Hero 6, protagononistimiz Hiro ve kişisel sağlık rehberi olarak kodlanan sevimli robot Baymax’in birer süper kahramana dönüşüp, intikam arzusuyla büyük bir karanlığa yuvarlanan ve dünya için bir tehdit haline hâline gelen “kötü adam” Profesör Callaghan’a karşı mücadelesine ve çatışmasına odaklanır. Bu çatışmada Hiro ve Baymax yalnız değildir. Sonradan kendi icat ve üretimlerine bürünüp, birer siborga (cyborg) dönüşecek olan Go Go, Wasabi, Honey Lemon ve Fred de onlara eşlik edecektir. Böylece 6 süper kahramanımız, robotik teknolojilerin azami fiziksel gücünü, kendi intikam hırsının karanlığını kuşanmış bilinciyle bir araya getirip, insanlık adına büyük bir tehdit haline gelen Profesör Callaghan’a karşı bir araya gelir ve macera başlar.

Macera sırasında iki taraf olduğu söylenebilir: Hiro/Baymax birlikteliğinin bulunduğu “iyi” ve Profesör Callaghan/mikrobot teknolojisinin birlikteliğinin bulunduğu “kötü”. Ardından şu soru sorulabilir: Hiro’yu ya da Callaghan’ı sahneden alırsak, söz konusu robotlar bir eylem gücüne sahip olabilirler mi? “İyilik” ya da “kötülük” kategorileri arasında bir seçim yapabilirler mi? Başka bir deyişle, organik olanı inorganik olandan ayırırsak eğer, inorganik olan insanınkine benzer bir irade/düşünce/eyleme kapasitesine sahip olabilir mi? Kurgulanan bu evrende, sevimli robot Baymax’i meşhur Turing testine tabi tutsak, insanı kandırmayı başarabilir mi?

Bu evrende, bu soruların cevabının, bazı açık kapılar bırakılmış olsa da, en azından anlatının gerçekleştiği zamanda, olumsuz olduğu söylenebilir. Baymax -mesela bir başka evrenin bir başka sevimli robotu “Wall-E” gibi- düşünebilen, hissedebilen, tek başına ve bir bilinçle eyleyebilen bir android değil; fakat insansı bir robottur (humanoid robot). Baymax öncelikle, Hiro’nun abisi Tadashi’nin kodladığı sevimli bir kişisel sağlık rehberi olarak çıkar karşımıza. Kısa süreli bir taramayla odağındaki kişinin mevcut ve muhtemel rahatsızlıklarını tespit ederek, Tadashi’nin deyimiyle insanlığa çokça fayda sağlayacak bir sağlık robotudur Baymax. Her ne kadar kocaman, pofuduk, beyaz gövdesi ve sevimli hareketleriyle izleyicide derhal bir sempati uyandırsa da Tadashi tarafından kodlanmış ve sol tarafına yerleştirilmiş yeşil bir çipten daha fazlası -çoğu zaman- değildir. Onu daha fazlasına taşıyacak olan, Hiro’nun organik zekâsıdır.

Hiro, abisi Tadashi’yi bir yangında kaybettikten sonra, bu yangının tesadüfen çıkmadığını, kendi buluşu olan ve mikrobotları insan zihninin kontrolüyle bir araya getirebilen teknolojiyi çalabilmek için kasıtlı olarak çıkarıldığını fark eder. Artık yapılması gereken bellidir. Hiro, yangını kimin başlattığını bulacak ve abisinin ölümüne sebep olan kişinin kimliğini açığa çıkaracaktır. Bu vesileyle, robotik bilimler üzerine yoğunlaşan bir okulda öğrenci olan ve kendisi gibi üstün zekâlı arkadaşları Go Go, Wasabi, Honey Lemon ve Fred ile bir araya gelir. Karşılarındaki düşman, mikrobotları dilediği biçimde bir araya getirip, kontrol edebilen teknoloji sayesinde son derece güçlü ve belli ki oldukça zekidir. Öyleyse, bu düşmanın karşısında en az onun kadar güçlü olmak gerekmektedir. Kahramanlarımızın kendi zekâlarını, teknolojinin gücüyle bir araya getirmeleri gerekmektedir. Tıpkı, mikrobotları bir nöral verici sayesinde kendi zihniyle kontrol edebilen bu düşman gibi, onlar da birer siborga dönüşmelidir.

Bu doğrultuda, daha önceden üzerinde çalıştıkları robotik teknolojileri kendi bedenlerine giyebilmek üzere tekrar tasarlayan Go Go, Wasabi, Honey Lemon ve Fred, organik ve inorganik olanı bir araya getirerek bir siborga dönüşür ve maksimum bir güce ulaşırlar. Aynı durum Hiro ve Baymax için de geçerlidir. Hiro, Baymax’e bir kostüm tasarlayıp, yeni güncellemeler ilave ederek onu dövüşebilen ve uçabilen süper bir robota dönüştürür. Baymax’in eylemlerine yön veren kişi ise, yine ileri teknoloji bir kostüm sayesinde kendini Baymax’e “giydiren” Hiro’dur. Böylece Hiro kendi organik gücünü Baymax’in inorganik gücüyle bir araya getirerek, süper bir robottan süper kahraman bir siborg üretmiş olur. Artık süper siborg kahramanlarımız çatışmaya hazırdırlar!

Peki anlatıda Baymax ve Hiro’nun farkı nerede aranmalıdır? Robot ve insan ayrımı bu evrende nasıl kurgulanır? Elbette “iyilik” ve “kötülük” arasındaki ayrımın ve gerilimin ta kendisi ile. Ancak 6 Süper Kahraman’da bu iki kategori arasında keskin ayrımlardan ziyade, bu ayrımların birbirinin alanını işgal ettiği durumlar ve karakterlerle karşılaşırız. Her şeyden önce, filmin başında karşımıza “iyi” karakter olarak çıkan Profesör Callaghan, sonradan anlaşılır ki süper kahramanlarımızın en başından beri mücadele ettiği “kötü”nün ta kendisidir. Yine filmin başında izleyiciye maddiyat odaklı ve güvenilmez biri olarak tanıtılan Krei, filmin akışında Callaghan’ın bir kurbanına dönüşür. Karakterler ve olaylar burada keskin bir aydınlık/karanlık ikileminden ziyade, gri alanlara sahiptir. Aynı durum Hiro için de geçerlidir. Hiro, filmin başında kolayca para kazanabilmek adına robot dövüşlerine katılan, 13 yaşında bir deha olarak çıkar karşımıza. Fakat, abisi Tadashi sayesinde, Tadashi’nin de öğrencisi olduğu ve robotik bilimler üzerine yoğunlaşan bir okula girmeye karar vererek yeraltı dünyasında gerçekleşen robot dövüşlerinden uzaklaşır. Ancak bu durumda izleyici fark eder: Hiro yeraltının/karanlığın isteğine ve deneyimine sahip, “kusurlu” bir kahramandır. Bu kusur, yani “iyi” ve “kötü”nün Hiro’nun kendi içinde sürekli çatışır durumda olması ve onu seçmeye, ikisi arasında bir irade göstermeye zorluyor olması, Hiro’yu bir robottan, yani Baymax’ten ayıran niteliğin de ta kendisidir.

Hiro nihayetinde “bir eşik an”ına gelip dayanır ve bir karar vermek zorunda kalır. Hiro için bu eşik anı elbette abisinin ölümüne dolaylı olarak sebep olan Profesör Callaghan ile karşı karşıya geldiği ve onu orada, o anda yok edebilecek güce sahip olduğunu fark ettiği andır. Profesör Callaghan ile karşı karşıya geldiği bu anda Hiro’nun önünde iki seçenek belirir: Ya kendisini intikam hissinin karanlığına teslim edip Callaghan’ı öldürecektir ya da bu karşılaşmayı kişisel bir hesaplaşmanın ötesine taşıyarak, adaletin “olması gerektiği biçimde” işlemesine izin verecektir. Aslında Hiro bu eşik anında bir karar vermekten ziyade, güdüleriyle hareket edip, intikamının peşine düşer ve Callaghan’ı hemen orada yok etmeyi ister. Bunun için tek ihtiyacı olan şey, kendisine azami bir fiziksel güç sağlayan Baymax’i bu doğrultuda harekete geçirmektir. Ancak, Tadashi tarafından insanlara fayda sağlamak adına kodlanan ve Baymax’in göğsüne yerleştirilmiş bulunan yeşil çip, Baymax’in insanlara zarar vermesini engellemektedir. Bu yeşil çipin yanında aynı zamanda Baymax’i dövüşçü bir süper kahramana dönüştürmek adına Hiro’nun sonradan kodlayıp, eklediği kırmızı bir başka çip de bulunmaktadır. Hiro, Baymax’i yeşilden alıp tamamen kırmızının alanına taşıyabilmek ve böylece Profesör Callaghan’ı yok edebilmek adına yeşil çipi yerinden söker. Artık sadece kırmızı çipin kodlarıyla ve Hiro’nun yönlendirmesiyle hareket eden Baymax, Profesör Callaghan’ı öldürebilmek için onu ve Hiro’yu engellemeye çalışan Go Go, Wasabi, Honey Lemon ve Fred’e de zarar verir. Ancak, Honey Lemon’ın son andaki hamlesiyle yeşil çip yerine takılır ve Callaghan yok edilmekten son anda kurtulmuş olur.

Tadashi’nin temsil ettiği yeşil/iyi ile Hiro’da kontrolü her an ele geçirebilir bir konumda bulunan kırmızı/karanlık/kötü Baymax’in mekanik kurgusunda herhangi bir çatışma alanı yaratmadan, dış bir müdâhalin etkisiyle kontrol edilebilir durumdadır. Ancak Hiro için durum başkadır. O, irade göstermek ve nihayetinde seçimlerinin bedellerini yüklenmek zorundadır. Dolayısıyla “Big Hero 6” evreninde, robotlar adına bir irade alanından bahsedilemez. Burada, inorganik olan ancak organik olanın bilinci ve zekâsıyla bir araya geldiğinde bir mana elde edebilir. Ancak yine de filmde, Baymax’in insan kontrolünde hareket eden ve bilinç sahibi olmayan bir robot olma durumunu aşan bazı anlar vardır. Bunlardan en önemlisi, Hiro, Baymax’in göğsünden abisinin yeşil çipini çıkardığı zaman, Baymax’in birlikte mücadele ettiği arkadaşlarına “istemeden” zarar vermesi, yeşil çip tekrar yerleştirildikten sonra durumu fark etmesi ve daha da önemlisi bütün bunlardan “pişmanlık” duymasıdır. Böyle anlar sayesinde, bu yazının başında sorulan bazı soruların açtığı çemberi tam olarak kapamak da mümkün görünmez. Baymax’in, mesela “Wall-E” gibi, zamanla bir kişilik geliştirebilmesi muhtemel midir? İlerleyen bir zamanda, mesela 700 yıl sonra, Baymax, Frank Jackson’ın meşhur düşünce deneyinde bahsettiği “Mary’nin odası”ndan çıkabilir ve duyulara, hislere, algılara; başka bir deyişle öznel deneyimsel özelliklere (qualia) sahip olabilir mi? Bu sorulara şüphesiz bir netlikle cevap veremesek de kesinlikle söyleyebileceğimiz bir şey var: Big Hero 6 süper kahramanlara veya yapay zekâlara alaka duymayanların bile ilgiyle dahil olabileceği, keyifli bir evren.

 

Kaynakça

Hall, Don ve Chris Williams. (Yön.). 6 Süper Kahraman. ABD: Disney, Pixar, 2014.