Soruşturma

Aytül Akal: "Kediler zaten hep hayatımızdaydı"

Dinozorlar durduk yerde kimsenin aklına gelmezdi de, çocuklar tehlikeli görünümünü ama bir o kadar da sevimliliğini sevdiği için edebiyatımıza girip keyiflerince yayıldılar.

Dinozorlar durduk yerde kimsenin aklına gelmezdi de, çocuklar tehlikeli görünümünü ama bir o kadar da sevimliliğini sevdiği için edebiyatımıza girip keyiflerince yayıldılar. Kediler ise, zaten hep hayatımızdaydı; evlerde, kapı önlerinde, bahçelerde, her yerdeydi. Kedi besleyenlerin önünde sonunda sevgili kedisi için kitap yazmaya heveslenmemeleri beklenemezdi yani. Karakter ve olaylar hazır, eh yazmaktan başka çare yok o zaman…

Kedi denildiğinde aklınıza ilk olarak hangi özellikleri geliyor? 

Sevgi açı, sırnaşık, nazlı ve kaprisli bir canlı. Kızdırmaya gelmez ama, birden aslan kesiliverir.

 

Çocukken okuduğunuz, sizi etkileyen kahramanı kedi olan kitaplar nelerdir? 

Hatırlamıyorum desem… Belki de yoktu da ondan. 50-60 yıl önceden söz ediyoruz. Evde kedi besleyen biri var mıydı, onu bile hatırlamıyorum.

 

Güncel edebiyatta çeviri ya da yerli beğendiğiniz kedili kitaplar hangileridir? 

Epeyce var aslında ama özellikle Judith Kerr’in, Mog adlı kedi kahramanını çok severdim. Hatta onun verdiği ilhamla beş farklı cins kedinin komik öykülerini anlatan ve İş Bankası tarafından yayımlanan “Kedisever” serisini yazmıştım. Serinin ilk kitabındaki tekir kedi Kediş, biraz da Mog’dur yani. Şimdilerde Mog’un seri kitapları, hep kitap tarafından türkçeye Dombili olarak çevrildi.

 

Çocuk edebiyatında dinozorlar, köpekler gibi en çok rastlanan kahramanlardan birinin kedi olmasını nasıl yorumluyorsunuz? 

Dinozorlar durduk yerde kimsenin aklına gelmezdi de, çocuklar tehlikeli görünümünü ama bir o kadar da sevimliliğini sevdiği için edebiyatımıza girip keyiflerince yayıldılar. Kediler ise, zaten hep hayatımızdaydı; evlerde, kapı önlerinde, bahçelerde, her yerdeydi. Kedi besleyenlerin önünde sonunda sevgili kedisi için kitap yazmaya heveslenmemeleri beklenemezdi yani. Karakter ve olaylar hazır, eh yazmaktan başka çare yok o zaman…

Köpekler, bir adım geride kaldı bence. Biraz da kedinin bitip tükenmeyen nazı ve kaprisi bize insan özelliklerini yansıttığından, öte yanda insan denen canlının köpekler kadar sadık, güvenilir ve vefalı olmadığını bildiğimizden, kediler daha gerçekçi karakter olarak tercih edildi, bilemiyorum.

 

Sizce çocuk edebiyatı metinlerinde inşa edilen bir “kedi” algısından söz edilebilir mi?

İlginç değil mi? Şu satırları yazarken, bilgisayarıma mesaj uyarısı geldi, baktım, bir yazarımızın kedili bir kitabı yayımlanmış, onun duyurusu yapılıyor. Kediler işte böyle, bütün öyküleri ve kitap raflarını istila etmiş durumdalar. Kedisi olanlar, onları kızdırmamak için ille de onlarla ilgili bir kitap yazmanın zorunlu olduğunu düşünüyor da olabilir, kim bilir…

Sorularınızın arasında yok ama şunu de eklemek isterim. Benim birçok öykümde, romanımda ve şiirlerimde kedilerle karşılaşan çocuklar, “Kedileri çok mu seviyorsunuz?” ya da “Sizin kediniz var mı?” gibi sorular sorarlar. Hayır, benim hiç kedim olmadı. Belki de bu yüzden, kedileri birçok kitabıma konuk ettim. Hatta Annem Neden Çıldırdı adlı kitabımda yer alan tüm öykülerin gizli baş kahramanıdır, kendine aile arayan bir kedi. Böylece, her öyküm ya da şiirimdeki kedi, zaten benim oldu. Üstelik seyahatlere çıktığımda evde yalnız kalmayacak olan kedilerdi onlar…

 Buyrun, size birkaç kedili şiir :

(Kuş Uçtu Şiir Kaldı adlı kitaptan, Uçanbalık, 2004)

 

Kedi Özlemi

Dedem bana kedi aldı.

Hayret, annem karşı çıkmadı.

Babam hiç aldırmadı.

Kimse kedime kızmadı...

 

Kedime isim taktım,

Boynuna fiyonk bağladım.

Sevdim okşadım,

Oynadım, yuvarlandım...

 

Oyunum bitince,

Kedimi rafa kaldırdım...(Akal 7)

 

(Şiirimi Kedi Kaptı adlı kitaptan, Uçanbalık, 2006)

 

Kedili Ev-1

Bu dünyada,

Ne çok kedi var.

Kara kedi,

Sarman kedi,

Pamuk kedi,

Tekir kedi.

 

Kediden çok

Ne var ki?

Bahçede kedi,

     Ağaçta kedi.

Sokakta kedi,

      Duvarda kedi.

Damda kedi,

     Bodrumda kedi.

 

Kedi...

Yalnızca bizim eve giremedi! (Akal 7)

 

(Bunlar da, Mavisel Yener ile “birlikte” yazdığımız birkaç kedili şiir, Reçelli Şiirler adlı kitaptan, Redhouse, 2014)

 

Kedim Yedi

Şiirime koydum

En sevdiklerimi:

Dolabımı, yatağımı

Kitabımı, mızıkamı

Unutmadım, saydım,

Renkli boyalarımı

Kurmalı oyuncağımı

 

Ben söyledim

Annem yazdı

Ben söyledim

Annem yazdı

 

Onu unuttum diye

Küstü kedim

Şiirimi yedi(20-21)

 

Şiirde Kedim

Şiirime koydum

En sevdiklerimi:

Annem babam kardeşim

Ninem dedem arkadaşım

Unutmadım

Saydım hemen

Kedimin adını

 

Sona kalmış diye

Yine küstü kedim

Şiirimi yedi(22-23)

 

Obur Kedim

Şiirime koydum

En sevdiklerimi:

Şeker, çikolata

Külahta dondurma

Annemin keki, makarnası

Ninemin böreği, mantısı

 

Onun sevdiği yemekleri

Söylemedim diye

Yine küstü kedim

Şiirimi yedi (24-25)

 

Nazlı Kedim

Kedim küsünce

Gizlenir bir yerlere

Kaybolur uzun süre  

 

Annem seslense

duymaz

Babam arasa

bulamaz

 

Ben çağırınca adını

Unutur saklandığını

Koşup atlar kucağıma

Mırıldanır nazlı nazlı

(Aytül Akal - Mavisel Yener 26-27)