İnsanın eyleyen pozisyonunda resmedildiği Window, pencere motifi üzerinden bakma eylemini de sorguya açarken, bir karşı-anlatı olan Belonging görülen karşısında duyulan rahatsızlığı ve bunun sonucunda eyleme geçme kararlığını sergiler.
İmge, sembol ve betimlemelerle kurulan metinde sözcüklere yüklediği anlamla aktif bir okuma sürecine dahil olan okur, söz konusu sözcüklerin olmadığı metinler olduğunda çizimlere, renk kullanımına daha da genel anlamıyla sanatsal üretime dair yorumlar getirir. Karşısındaki görsel metne sadece bakan değil, onu yorumlayan ve sorgulayan bir konumda bulunan okur, baktığı nesneler/olaylar karşısında da sorumluluk alır. Bahsi geçen görme eyleminin beraberinde getirdiği bilme sorumluluğudur. Bu sorumluluk ile birlikte okur, görselde tanık olduğu olay karşısında kendini sorumlu hisseden ve hatta eyleme geçme potansiyeli bulunan politik bir özneye dönüşür. Okuru tanık pozisyonuna oturtan sözsüz kitaplar, sanatsal üretimler olarak sanatın politik var oluşuna örneklik teşkil eder. Sadece görme eylemi üzerinden okuru gördüğünden, dolayısıyla artık bildiğinden sorumlu tutar. Diğer bir deyişle herhangi bir yazınsal metne dayanmadan her türlü haksızlık ve adaletsizlik karşısında bir duruş sergiler ve tavır almayı zorunlu kılar.
Çevre adaletsizliği ve sanat
Avusturyalı sanatçı ve film yapımcısı Jeannie Baker, bugüne kadar hazırladığı on altı kitabında hayvan hakları, çevre kirliliği, iklim değişimi, aile içi dinamikler gibi toplumsal sorunları farklı sanatsal tekniklerle betimlemeye, bilinir olanı daha görünür kılmaya çalışır. Örneğin, yaşadığı çevrenin değişimini ve çevresel yitimi kolaj çalışmalarıyla ortaya koyduğu Window ve Belonging (Pencere ve Aidiyet) kitaplarında, görsel metinde yer alan insan karakterlerle okur arasında bir bağ kurmayı başarır. İnsanın çevreyle ve insan dışı varlıklarla ilişkisini yeniden tartışmaya açan eserlerindeki insan karakterler çevresel tahribatın sorumlusu, zaman zaman da kurbanı olarak sadece gözlem yapmakla yetinmez ve inisiyatif de alır. Böylelikle okur, kendisinin çevreyle kurduğu ilişkisini gözden geçirerek çevresel tahribatın olduğu kadar bu sorumluluk alma eyleminin de tanığı olur. Henüz Türkçe'ye çevrilmemiş kitaplarından Window ve Belonging, iki sayfaya yayılmış pencere görselini kitabın bütününde kullanarak hem karaktere hem okuyucuya izleyen/tanık olan rolünü verir. Tanık olunan evresel bir tahribat ve zamana yayılmış değişimdir. Window'da her sayfada yeşil oranı azalırken binalar yavaş yavaş belirmeye, araç sayısı artmaya başlar. Şehirleşme, tüketim kültürüne yaslanan yönünü küresel markaların tabelalarıyla gösterir. Bu yitiriş sürecinin tersi bir sürecin işlendiği Belonging ise bireyin tekrar mekâna aidiyet kazanmasını görsel metinde öyküleştirir. Küresel markaların tabelalarına bakan pencere ilerleyen sayfalarda daha yeşillenmiş, barışçıl bir manzaraya açılır.
İnsanın eyleyen pozisyonunda resmedildiği Window, pencere motifi üzerinden bakma eylemini de sorguya açarken, bir karşı-anlatı olan Belonging görülen karşısında duyulan rahatsızlığı ve bunun sonucunda eyleme geçme kararlığını sergiler. Özellikle çevresel sorunlar söz konusu olduğunda sanatın politik yönünü daha da görünür kılan resimli kitaplar okuma eyleminin aktif sürecini ve rahatsız edici doğasını bir kez daha hatırlatır.
İnsan ve Diğerleri
İnsanın diğer canlılar karşısında mutlak hâkimiyetini, kibrini, üstünlüğünü sorgulama gereğini hatırlatan çarpıcı bir başka sessiz kitap Richard Johnson imzalı Evvel Zaman İçinde Bir Kar Fırtınasında’dır. Kitabın bütününe hâkim olan fırtına ve kar görselleri insanın savunmasızlığını okura her sayfada hissettirirken beyaz tonlarının egemenliği var olan belirsizliği de arttırır. Babasını fırtınada kaybeden çocuk onu bulan ayının yanında güvendedir ancak acaba babasını yeniden görebilecek midir? Baba – oğul buluşmasında büyük rol sahibi olan ayı babayla ilk karşılaşmasında elbette bir tehlike unsuru olarak görülür. Kendinden farklı olanı alt etme zorunluluğu hisseden insan, hayvana da ilk olarak öldürmek için yaklaşır. Ne var ki ayı, kitapta çocuğu koruyan, onu babasına ulaştıran bir canlı olarak duygularıyla resmedilmiştir. Dinleyen, anlamaya çalışan, yardım eden ve üzülen bir canlı olarak ayı, baba karakterinden daha gerçekçi, okura daha yakındır. Bu yönüyle kitap alışılageldik insan ve hayvan karakterlerin dışında portreler sunarken göz ardı edilen bir doğa okumasını da mümkün kılar.
Çocukluk ve Ev
Alman karikatür sanatının önemli isimlerinden E.O. Plauen’in sevimli baba ve oğul karakterlerinin günlük yaşamdaki maceralarını çizdiği karikatürleri, 2023 yılında Zeynep Bayrak’ın derlediği Baba & Oğul kitabıyla okurlara ulaştı. Birlikte üretmenin, oynamanın, gezmenin, sohbet etmenin ve tartışmanın minik karikatür karelerinde anlatıldığı görseller siyah-beyaz çizgiler içerisinde renkli bir okuma deneyimi sunmakta. Brilliant’ın da dediği gibi çizer eserini belirli bir bakış açısıyla yansıtır. Yaşamı kendi gördüğü/deneyimlediği hâliyle okura sunar. Bu bakış açısı, görselle buluşan okura bir pencere açarken onun sonsuz farklı yorum şansını elinden almaz. Resimlere ya da çizimlere her bakıldığında yeni bir hikâye yazılır.
Karikatürün kısıtlı alanda yoğun bir hikâyeyi anlatması, çocuklar için anlaşılır ancak diğer yandan zordur. Çizimler, anlatılmak istenen soyut durumları somut bir şekilde çocuk okura sunarken soyut düşünme yeteneğini de geliştirir. Bu sebeple eğitimde ve özellikle okul öncesinde karikatürlerden sıklıkla yararlanıldığı görülür. Karikatürlerdeki karakterlerin kolaylıkla içselleştirilebilir olması empati duygusunu geliştirirken, okurlar arası farklılıkları ortadan kaldırır. Bu pencereden bakıldığında Baba & Oğul, kendi babasıyla ilişkisini hatırlayacak, eleştirecek, dönüştürecek okurlarla buluşur. Heterojen sınıflarda resimli ve sözsüz kitapların yapıcı rolüne işaret eden Conrad, Michalak ve Winter isimli araştırmacılar
“Etkileşimli Sözsüz Resimli Kitaplar ve Çok Dilli Bir Sınıftaki Potansiyelleri Üzerine Bir Örnek Olay İncelemesi” makalelerinde benzer bir argüman geliştirirler. Göçmen çocuklarının olduğu sınıfta sözsüz kitapların interaktif kullanımının dil bariyerini aştığına ve edebî-estetik algının ön plana çıktığına vurgu yaparlar. Gerçekten de sözcüklerin olmadığı bir okuma pratiğinde çizimler evrensel bir dil yaratarak daha bütüncül ve kucaklayıcı bir okuma deneyimini mümkün kılar.
Sonuç
Sözsüz kitapla karşılaşan okur görsel metne bakarken kendi hikâyesini yazmaya başlar. Görsellerin yaptığı çağrışımların sonsuzluğu her okurda yeni bir hikâye ortaya çıkmasını sağlar. Kullanılan tekniklerin farklılığına bakılmaksızın kelimelerin yokluğunda sözsüz/sessiz kitaplar, okuruna onun estetik algısını önceleyen bir yelpazeden seslenir. Edebiyatın görsel sanatlarla en yakından ilişki içerisinde olduğu bu alan, edebiyatı dilin sınırlarından kurtarır ve imge okuma eyleminin yaratıcı bir yeniden yazım olarak düşünülmesini olanaklı kılar. Sayfadaki imgelere yüklediği anlamlarla onları yeniden yaratan okur, kitabı eline her aldığında bu yaratma eylemine yeniden başlar. Böylece sözcüklerin olmadığı bir hikâye, yazılacak birçok hikâyenin genel çerçevesini oluşturur.
Suzy Lee, Hans Christian ödüllerinde en iyi ilüstratör ödülünü kazandığında eleştirmen Jiwone Lee sanatçının sözsüz kitaplarına değinerek “okuru hikâyenin içine çekerken sanata odaklanmalarını sağlayan eserler” ifadesini kullanmıştı Lee’ye göre sözsüz kitaplar okurların bireysel yaşantılarını sayfalara taşımalarına izin veren, kelimelerin yer almadığı boşlukları okurun kendi hikâyesiyle doldurmasına olanak sağlayan sanat eserleridir. Tam da bu noktadan hareketle sözcüklerin uyandırdığı imgelerin ötesine geçen görsel okuma pratiklerinin gösterge bilim ve alımlama teorileri çerçevesinde derinlikli analizlere ihtiyaç duyduğunun bir kez daha altının çizilmesi gereklidir.
Kaynakça
Baker, Jeannie. Belonging. Londra: Walker Books, 2004.
____________. Window. Londra: Walker Books, 2002.
Brilliant, Richard. Visual narratives: Storytelling in Etruscan and Roman Art. Ithaca, NY: Cornell University Press,
1984.
Conrad, Maren vd. “A Case Study on Interactive Wordless Picture Books and Their Potentials within a
Multilinguistic Classroom.” Journal of Literary Education. S.5 2021, ss. 7-23.
Johnson, Richard. Evvel Zaman İçinde Bir Kar Fırtınasında. Çev. Yasemin Yener. Ankara: Bilgi, 2019.
Mathis, Janelle & Panaou, Petros. “Hans Christian Andersen: Authors and Illustrators: Honoring the Past,
Acknowledging the Present, Looking to the Future. Bookbird: A Journal of International Children’s Literature,
60/3 (2022):1-2.
Plauen, E. O. Baba &Oğul. Kocaeli: Bulutsu, 2023.